Akıllı telefon ekranından gözümüzü ayıramıyorsak; bir sebebi var. 73 milyon SIM kart kullanıcısının artık yarısı akıllı telefon kullanıyor. Yani gözümüzü ayırmadığımız cihazın akıllı olması bizim aptalca şeyler yapmayacağımız anlamına gelmiyor.
Mobil ekonomi dediğimiz şey, sadece satın aldığımız telefon ya da her ay ödediğimiz iletişim faturası değil. Akıllı telefonda kullandığımız Bitaksi, yemeksepeti veya sahibinden.com gibi uygulamaları geliştirenler, sosyal medyada ortaya çıkan iletişim kanalını kullananlar dev bir internet ekosisteminde yaşıyor. Bitaksi uygulamasını kullanan sürücü, araç takip sistemi kullanan lojistik şirketi, kullandığımız müzik ve video servisleri, el emeği ürünlerini Instagram vitrinine koyan seramik sanatçısı yaklaşık 95. 6 milyar TL'lik değer yaratan mobil ekonominin bir parçası. Video izliyoruz, fotoğraf ve video çekip paylaşıyoruz, beğeniyoruz, yorumlar yazıyoruz, araçla giderken yolumuzu buluyoruz. Kısacası akıllı telefonu yanımızdan asla ayıramıyoruz.
TELEFONDAN VAZGEÇMEM
İşte bu dev mobil ekosistemde nefes alan herkesi içine alan araştırmaya Google ve OC&C Strategy Consultants imza attı. Türkiye'de internet kullananların yüzde 85'i aynı zamanda sosyal medya kullanıcısı. Mobil internet kullananlarda bu oranın daha yüksek olduğu kesin. Her yıl mobil internet kullanımı neredeyse katlanarak artıyor. Bu yıl 4.5G şebekesine geçişle birlikte artışın hızlanması kaçınılmaz. Araştırmaya göre mobil cihazlara olan bağlılık giderek artıyor. Üstelik eski alışkanlıkları tahtından eden bu gelişmeye göre akıllı telefon vazgeçilmezler arasında ilk sıralara yükseliyor. Türk halkının iki büyük tutkusu var; futbol ve TV dizileri. Mobil cihazlar bu tutkulardan bile vazgeçmemizi sağlayacak bir bağımlılığa sahip. Günümüzde mobil cihazlar artık hayatımızın vazgeçilmez bir parçası.
Öyle ki, günde ortalama 50 defa baktığımız telefon kullanımını devam ettirebilmek adına kadınların yüzde 50'si en beğendikleri TV dizisini izlemekten, erkeklerin de yüzde 49'u tuttukları futbol takımın maçlarını izlemekten vazgeçebileceğini söylüyor.
MAAŞININ YARISINI VEREBİLİR
Bazı kullanıcılar ise bu durumu bir başka boyuta taşıyarak, maaşlarının yarısından (yüzde 4), aile ve arkadaşlarıyla yüz yüze görüşmekten (yüzde 4) ve haftalık izin günlerinden (yüzde 19) vazgeçebileceğini söylüyor. Bu düşünceleri abartılı bulanlar olabilir ancak araştırma sonuçları böyle düşünenlerin sayısının çok da az olmadığını gösteriyor. Dışarda yemek yemekten (yüzde 39) veya tatile gitmekten (yüzde 16) vazgeçeceklerin oranı da hiç az değil.
Ekrana baktıran içerik
Akıllı telefon ekranına uzun süre baktıran içeriğin başında Facebook geliyor. Onu Youtube, Instagram, Twitter gibi sosyal paylaşım ağları takip ediyor. Türkiye, dünyada sayılı TV dizisi üreticilerinden biri olmasına rağmen online ortamda içerik gelirini artıracak bir mobil uygulamasına sahip değil. Oysa mobil uygulamaların yarattığı değer her geçen gün artıyor. Tek başına Whatsapp uygulamasının değeri Türkiye'de mobil ekosistemin toplam değerine karşılık geliyor. Yani telefon maliyetinden yakınmak yerine, uygulama geliştirme konusunda yeteneklerimizi daha çok artırmak zorundayız. En çok kullanılan ilk 10 uygulama arasında yerel içerik uygulamalarının olması için çaba harcamalıyız.
Vazgeçemediğim ilk üç
Ben vazgeçemediğim uygulama ve özelliklerimi sıralıyorum. Bence siz de asla vazgeçemem dediklerinizi bir kez daha gözden geçirin ve bu uygulamaları alt alta yazın. Akıllı telefonda #hayattavazgecmem dediğiniz uygulama veya özellikleri Instagram ve Twitter'da paylaşın. İşte benim listem:
Fotoğraf ve videosuz olmaz
Belki de pek çok kişi için akıllı telefon video ve fotoğraf kayıt cihazı. Ben bir gazetecinin ihtiyacı olan çekimleri uzun süredir sadece akıllı telefonla yapıyorum. Üstelik Sabah gazetesinin facebook hesabı üstünden de canlı yayınlar gerçekleştiriyorum. Yani akıllı telefon kullanırken dikkat ettiğim özelliklerin başında kamera geliyor. Eminim pek çok kişi için de böyledir.
Mesaj ve e-postasız yaşanmıyor
Akıllı telefonda kullandığım birden fazla e-posta hesabım var. Bunun için telefonun kendisindeki uygulama dışında Outlook'u da kullanıyorum. Anlık mesajlaşma uygulaması için Whatsapp, Bip ve son dönemde daha sık kullandığım Slack uygulaması var. Bazen bakıyorum da Whatsapp gruplarında geçirdiğim zaman telefonda pili en çok tükettiğim uygulama olabiliyor.
Paylaşmadan olmaz
Çektiğim video ve fotoğrafların sadece bende kalmasından hoşnut olduğum söylense de paylaşmaktan keyif aldığım da aşikar. Instagram, Facebook, YouTube, Twitter, Snapchat gibi uygulamaların bu kadar popüler olmasının sebebi çektiğimiz video ve fotoğrafları daha fazla insanla paylaşma arzusu.
