Çaresi yok; zina pürüzü şöyle veya böyle çözümlenecek. Ancak, AB ile müzakere sürecinde çok daha önemli, hatta hayati bir ödev önümüze konacak:
Bölgeler arasındaki ekonomik ve sosyal dengesizliğin giderilmesi. Daha kestirme ifadeyle Güneydoğu'nun kalkındırılması.
Devletin kaynaklarıyla Güneydoğu'yu ayağa kaldırmanın imkansızlığını hepsi de rafta kalan paketlerden biliyoruz. Çare? Özel sektör.
Park Grubu'nun Siirt'in Şirvan ilçesindeki 50 milyon dolarlık bakır madeni işletmesi yatırımını işte bu çerçevede değerlendiriyor ve özel sektöre öncülük edeceğine inanıyoruz. Tıpkı daha önce Koç-Ata ortaklığının hayvancılık yatırımı gibi.
Turgay Ciner'in dediği gibi, "Devlet girişimcinin önünü açsın, omuzlarından bürokrasinin ağırlığını kaldırsın, yeterli..."
Unutmayalım; AB'nin siyasi kriterlerini elbette iktidar ve parlamento yerine getirecek ama ekonomik kriterleri özel sektörün desteği olmadan yakalamak imkansız....