Türkiye'de otomotiv pazarının büyük potansiyele sahip olduğunu biliyoruz. Türkiye genç nüfusuyla, doymamış ve büyümekte olan bir pazar görünümünde. Rakamlar da zaten tüm çıplaklığıyla bu durumu ortaya koyuyor. Otomotiv Sanayi Derneği (OSD) verilerine göre Türkiye'deki toplam araç parkı 14 milyon adet seviyesinde. Nüfus ise 72.5 milyon. Türkiye'de bin kişiye 142 araç düşerken, 100 haneye düşen araç sayısı 61.
İngiltere ve Almanya'da hatta şu anda ekonomik krizle boğuşan komşu Yunanistan'da bile rakamlar Türkiye'nin çok üstünde. Bin kişiye düşen araç sayısı (Araç yoğunluğunu gösteriyor) İngiltere'de 559, Almanya'da 539, Yunanistan'da 546 adet. 100 haneye düşen araç sayısı (Toplam araç parkını gösteriyor) ise İngiltere'de 131, Almanya'da 113, Yunanistan'da 148.
Avrupa'da Gayri Safi Milli Hasıla olarak bakıldığında Türkiye'ye en yakın ülkenin Bulgaristan olduğu görülüyor. Bugün Bulgaristan'da bin kişiye 361, 100 haneye ise 92 araç düşüyor. Hane halkı araç sahiplik oranını baz alındığında, Türkiye ancak 5 milyon araç satarak Bulgaristan'ı yakalayabiliyor. Bu büyük potansiyele rağmen Bulgaristan'ı kısa sürede yakalayabilmek bir hayal. Bugün pazarda 700 bin adet araç satıldığını düşünürsek, Bulgaristan'ı yakalayabilmek için tam 7 yıl gerekiyor.
Ya da Türkiye'de gelir dağılımının adaletli hale gelmesi, refahın tüm ülkeye yayılması şart. Bu gerçekleşir, herkes otomobil satın alabilecek gelire ulaşırsa, Türkiye otomotivde değil Bulgaristan'ı, Almanya'yı, İngiltere'yi bile yakalar.
