Şunu sakın unutmayın: Kimse çantadan tavşan çıkarmıyor. 20 yıldır ekonomide izlenen politikanın gelinen son aşamasında ve hedefinde artık üreten, istihdama ağırlık veren ve cari fazla vermeye hazırlanan bir Türkiye ekonomisi var.
20 yıl öncesini hatırlayın... Türkiye'nin kalkınma hamleleri her seferinde askeri darbelerle engellendi. Merhum Adnan Menderes idam sehpasına gönderildi, yine Türkiye'ye çağ atlatma iddiasındaki merhum Turgut Özal, hiç dayanağı olmayan sorunlarla mücadele etmeye mecbur kaldı.
90'lı yılları siyasi kaos, terör ve ekonomik istikrarsızlık gölgesinde geçiren Türkiye, 2001 yılında tarihinin en büyük krizlerinden birine sürüklendi. Faiz ve enflasyon sarmalına sokuldu. Çaresiz bırakıldı ve tabiri caizse IMF'ye mecbur ve mahkûm oldu. 2002 yılında AK Parti'nin iktidara gelmesiyle birlikte Türkiye, bir yandan vesayet temsilcileriyle mücadele ederken diğer yandan da altyapı yatırımlarına ağırlık verdi.
IMF'ye olan borçlar tümüyle temizlenmekle kalmadı, artık IMF ile alacaklı-borçlu ilişkisi kesildi. Kendi ayakları üzerinde duran Türkiye hedefinden hızla, bölgesinde ve dünyada cazibe merkezi haline gelmiş ve kurulan tüm senaryoların yancısı değil, tam tersine oyun kurucu lider bir Türkiye oluşturuldu.
Dünya devi diye bilinen ülkeler 2008 krizinde bir bir dökülürken, Türkiye krizi en az hasarla atlattı ya da Başkan Erdoğan'ın tabiriyle "Kriz bizi teğet geçti".
Ama ne olduysa işte bundan sonra oldu... Gezi kalkışmasından hendek terörüne, MİT TIR'ları krizinden 17-25 Aralık darbe girişimine ve son olarak da 15 Temmuz darbe kalkışmasına kadar dış güçler ve içerideki işbirlikçileri, Türkiye'ye diz çöktürmeye çalıştı.
Yazının başında söylediğim üreten, istihdam yaratan ve cari fazla vermeye hazırlanan ülkemiz, "Türk ekonomi modeli"yle dünyaya da örnek olmaya hazırlanıyor.
Alınan ve alınacak yeni tedbirlerin yanında, asgari ücrete yapılan muazzam zammın ardından memur ve işçi emeklilerine yapılacak artışlarla doğrudan insanların cebine yansıyan refah dönemi başlayacak. Ve Türkiye, karşılamaya hazırlandığımız 2022'nin ikinci yarısı itibarıyla artık bambaşka bir yöne evrilecek.
Kendi otomobilini, tankını üreten, yeni enerji kaynaklarıyla dışa bağımlılığa son noktayı koymaya hazırlanan büyük Türkiye hedefi artık hayal değil. Uzak bir ihtimal ise hiç değil. Ezcümle; yeni Türkiye ekonomi modeliyle hem büyüyecek hem de iddiamızı kalıcı olarak ortaya koyacağız. Yol uzun ama kaptan ve yolcular bu yola hazır...