Zirvedeki bütün rakiplerinin puan kaybettiği bir haftada Beşiktaş bu fırsatı hem gollere hem de puanlara çevirdi. Bu tür haftalar çok önemlidir. Zirve yarışında herkesin birbirinin ensesinde olduğu süreçlerde kazanılan puanlar kadar, bu puanlarla birlikte gelen psikolojik üstünlük de çok değerlidir. Beşiktaş aldığı 3 puanla şampiyonluk yarışını herkes adına eşit hale getirdi. Sezon başından bir farkı var, takımların artık oyun güçleri daha net ortaya çıkmaya başladı.
Beşiktaş, ilk haftalarda yaşadığı güven sorununu bir kenara bırakıp, bu ligin hedef takımlarından biri olduğunu hem kendine hem de tüm futbol camiasına kanıtladı. Sürecin bu noktaya gelmesinde Sergen Yalçın'ın liderliği ve oyun kurgusunun da katkısı büyük. Eldeki kadroyla oluşturduğu takıma büyük bir mücadele isteği aşıladı. Bazen kaliteler yeter veya yetmez. Ama mücadele etmeyen bir takımla çok yetenekli olsanız da bir şeyleri başarmanız çok zordur. Beşiktaş, mücadele gücüyle beraber, bireysel oyuncu kalitelerini de ortaya çıkaran bir takım oldu. Erzurumspor karşısında bunların sahne alışını bir kez daha gördük. Aboubakar'ın forvette yarattığı fark Beşiktaş'ı her zaman bir adım ileriye taşıyor. Atiba ve Josef de Souza'nın orta alandaki mücadele güçleri ve yenilmeyen savaşçı ruhları Beşiktaş'ı her zaman bir ümitle yaşar hale getiriyor. Ghezzal hem oyun aklı olan hem de kapasitesi olan bir oyuncu. Oyun içindeki katkısı, N'Koudou'nun dinamizmi dün skorun gelmesinde büyük katkı sağladı. Ama özel bir parantez de Necip'e açmamız gerekiyor. Hangi bölgede oynarsa oynasın özverisi, çalışkanlığı ve kalpten gelen arzusu hem hissediliyor hem de takıma büyük bir enerji veriyor. Dün penaltı pozisyonunda kilidi açan oyuncu olarak Beşiktaş'ın tetikleyicisi oldu. Vida'nın golüne ise şapka çıkarmadan olmaz! Herkesin kalbini ve coşkusunu koyduğu bir takım görüntüsüyle Beşiktaş gönlündeki hedefe bir adım daha yaklaştı.