Önce şunu belirtelim ki spor kamuoyu, BATE Borisov'u gözünde çok büyütmüş. Tabii ki bunun belli nedenleri var. Şampiyonlar Ligi'nden geldiler ve Bayern Münih'i yenmeleri herkesi şaşırttı. Ama dün gece gördük ki BATE Borisov bizim ligde oynasa düşmemeye oynar. Kaliteleri ve yaratıcılıkla belli.
Gelelim çirkin adam Raul Meireles'e. Aslında suratı çirkin değil ama futbol felsefesi çok çirkin. Aslında onun bu hale gelmesinin en büyük nedeni de TFF'nin ceza kurulları ve tabii ki ona sahip çıkan Fenerbahçe. Düşünebiliyor musunuz; daha 4. dakika. Ortada fol yok, yumurta yok. Top orta sahada. Rakibine önce çelme takıyor, bu da yetmiyormuş gibi tekme savuruyor. Hakem de haklı olarak oyundan atıyor. Ve Fenerbahçe böylesine önemli bir Avrupa maçında neredeyse 90 dakika bir kişi eksik oynamak zorunda kalıyor. Ya rakip BATE değil de daha kaliteli bir takım olsa ne olacaktı? Yine Fenerbahçe dün geceki gibi beraberlikle dönebilecek miydi? Meireles efendi ve onun bu hale gelmesinde rolü bulunan herkesin utanması lazım. Sahada bulunan bütün Fenerbahçeli oyuncuları kutluyorum. Rakibin kalitesi belli olsa da böylesine soğuk bir havada, çok da parlak olmayan bir zeminde çok iyi mücadele ettiler. Fazla bir şey üretmeseler de oyun disiplininden kopmamaları, iyi defans yapmaları takdire şayan. Kalelerinde 81'de gördükleri pozisyon dışında önemli bir tehlike yaşamadılar.
F.Bahçe, BATE'yi İstanbul'da seyircisiz de oynasa eleyecek güçte. BATE'den 2 gömlek üstünler. Yeter ki Meireles'in ruhu bir daha F.Bahçe'de olmasın. Meireles'e soruyoruz; niye İrlandalı hakeme de ben bir şey yapmadım diyerek o halka hareketini yapmadın.

HAKEM YETERSİZDİ
Gelelim hakeme. Çok deneyimsiz ve yetersiz bir hakemdi. Raul Meireles'i atmasında yerden göğe kadar haklı ama ne yazık ki tam bir ev sahibi hakemi. Bütün takdir haklarını BATE Borisov lehine kullandı ve Sow-Webo ikilisine yapılan birçok faulü de göremedi.