Öncelikle iki takımın teknik patronları Fatih Terim ve Ertuğrul Sağlam'a futbolseverlere sundukları futbol ziyafeti için teşekkürler...
Galatasaray, Bursaspor'u herhalde daha uygun bir anda yakalayamazdı. 120 dakikaya giden ve elendikleri Twente maçının bitiş düdüğünün üzerinden 68 saat geçtikten sonra Enschede-Bursa-İstanbul yolculuğu da yaparak çıktılar Arena'ya...
Sağlam'ın öğrencileri alan daraltarak ve önde basarak G.Saray'ı ilk 15 dakika bozarken tehlikeli olabilecek pozisyonlar da yakaladı. Sarıkırmızılı defansın göbeğinde Dany ve Semih kritik müdaheleler yaparken topla çıkışlarında ise zaman zaman taraftarların yüreğini ağzına getirdi. 15'ten sonra özellikle Selçuk'un oyuna ağırlığını koymasıyla ibre G.Saray'a döndü. Umut önde çok çalışıyor, Emre soldan, Eboue sağdan etkili geliyordu. İlk yarıda ikinciyi de bulabilirdi sarı-kırmızılılar...
Devre arasında Arena'da "Bursa ne zaman yorulur?" sorusu vardı. Ama 'Sağlam' ve ayaktaydı yeşilbeyazlılar. İkinci yarıya da iyi girdiler. Ve G.Saray'ın duran top zaafını iyi değerlendirdiler. Zaten 13. dakikadaki kornerde G.Saray ceza alanını iyice karıştırmışlardı. Savunma topun 18'in dışına ancak 15 saniyede çıkarabilmişti. İkinci yarıda eşitliği getiren golde de Muslera, çaprazdan Batalla'nın orta yapacağı çok net frikiğe 4 kişilik baraj kurdurunca ceza alanı içinde eksildi sarı-kırmızılılar. Barajdaki isimler de Melo, Umut, Hamit ve Eboue olunca hava üstünlüğü rakibe bırakıldı ve G.Saray'ın Sercan'a karşılık (3 milyon euro ile birlikte) yolladığı Musa Çağıran ile Bursa golü buluverdi.
Tabela eşitlenince Burak ve Amrabat sahaya sürüldü. Bu taze kuvvet, Bursa'nın yorgunluğuyla birleşince 70'ten sonra iki gol buldu sarı-kırmızılılar... Vurgu yaptığımız duran top zaafıyla fark bire inse de bitiş düdüğü G.Saray'ın lig tarihindeki bininci galibiyetinin ilanıydı.