Arena'da üç maç üst üste haftaya ikinci giren takımı konuk eden lider Galatasaray, F.Bahçe ve Beşiktaş'tan sonra Antalya'yı da devirerek "Ligin ağası benim" dedi.
Son 33 günde 9. maçına çıkan Akdeniz ekibinde üç cezalı ve üç sakat, teknik direktör Mehmet Özdilek'in alternatiflerini iyice kısıtlamıştı. G.Saray'ın merakla beklenen iki transferinden Drogba başkanın locasında, Sneijder ilk kez ilk 11'deydi. Hollandalı yıldız, G.Saray'ın oyununu (şimdilik) olmasa da, oyun anlayışını değiştirmişti. İki maçtır hiç süre alamayan Burak en uçta tek forvet ve Sneijder de hemen arkasındaydı. Çift forvetle, rakibe baskı yaparak ve topu aldığında da bol paslı oynamaya alışmış sarı-kırmızılılar dün bu oyuncu yapısıyla kontratak takımına dönüşmüştü.
Golü Burak ile erkenden bulmalarına rağmen ilk yarıda topa sadece kendi sahalarında sahip olabildiler. Antalya pres yaptıkça da kaybettiler. Duran toplar dışında sadece 41'de Sabri'nin şutunu Hakan'ın kurtardığı atakta ileride çoğalabildiler. Amerikan futbolunda topa ileriye doğru en çok mesafe kat ettirme istatistiği tutulur. Dün ilk yarıda bu açıdan takımın lideri Muslera idi. Uruguaylı'nın uzun aut ve kaleci vuruşları G.Saray'ın farklı oyun anlayışının göstergesidir.
İkinci yarıda daha istekli bir Galatasaray vardı. Rakip sahada pres yaptılar. Kaptıkları toplarla rakip savunmayı dengesiz yakaladılar. Bunlardan birinde Amrabat çok akıllı topu çaldı, Burak nefis bitirdi. 2-0'dan sonra Antalyaspor havlu attı.

Maçın adamı Burak Yılmaz
Maçın en çok göze batan ismi 11'e dönüşünü iki golle süsleyen Burak Yılmaz oldu. Sneijder de topla her buluştuğunda kalitesini gösterdi. (Hakem Barış Şimşek'in 2-0'a kadarki yönetimi bir basketbol hakemi gibiydi. Sinan Erdem, Abdi İpekçi veya Ülker Arena böyle bir yönetim anlayışı için daha doğru adres).