Belediye maçı öncesi Galatasaraylı oyuncular için kamuoyunda "Akıllar Real Madrid'de olabilir mi?" gibi bir şüphe vardı. Üstelik milli maç dönüşleri skor ve sonuç açısından hep sıkıntılı oluyordu. Kulübeye geri dönen Fatih Terim takımını kafa olarak öyle iyi hazırlamış ki; Galatasaraylı oyuncular Belediye önünde "Her maçı ayrı ayrı düşünürüz" felsefesiyle ve sorumluluk duygusuyla mücadele etti. İlk 45'te Galatasaray büyüklerin başına her zaman dert açan Belediye'ye karşı futbol şov yaptı.
Hamit, Sneijder, Drogba, Selçuk ve iki mükemmel gole imza atan Burak'ın hareketliliği ile sürekli alan değiştirmeleri Belediye'nin tamamen savunma yapmasını sağlarken Galatasaray'ın ağır bir üstünlük kurmasını sağladı. Belediye'nin kendi sahasına hapsolması sonucu Galatasaraylı oyuncular ayağa isabetli paslar yaparken fizik olarak yıpranmadılar. Belediye'nin yaslanarak oyun tarzı Galatasaraylı oyuncuların fiziksel olarak ekonomik oynamasını da sağladı.

ÖZGÜR HAMİT
Eboue'nin istekli oluşu Galatasaray'ın sağ kanattan etkili gelmesini sağladı. Eboue'nin formu Hamit'in de daha özgür oynamasına etken oldu. Galatasaray'ın Burak'la kazandığı iki gol hazırlanan mükemmel organizasyonlarla geldi. Drogba'nın bu gollerde payı büyüktü. Drogba takım içinde bir lider gibi davranıyor. Özellikle Semih-Drogba-Eboue üçgeninde Burak'ın golünden sonra Drogba'nın Semih'e gidip, "Verdiğin pas çok güzeldi aferin sana" gibi kafasını okşaması olgunluk gösterisiydi.Galatasaray'ın ikinci yarı tempoyu düşürmeye çalışması Belediye'nin pozisyonlar bulmasını sağladı. Ama kontrataklarda pas tercihlerini Eboue, Melo, Burak hatta Sabri doğru yapabilseydi skor daha büyük olurdu. Galatasaray adına, yakalanan takım birlikteliğinin ve Drogba-Burak ikilisinin uyumu sürmesi önemli bir artı olarak görünüyor.