Bazı yetenekli yabancı oyuncuların günümüz futbolunun istediği fiziki güçten çok uzak olmalarına rağmen genelde taraftarlardan ilgi görmeleri, en önemlisi de medyada göklere çıkartılıp takımın olmazsa olmazı kabul edilmeleri beni her zaman çok rahatsız ediyor. Bu konuda Fernandes'i geçen sezondan beri eleştiriyorum. Özel yaşantısına dikkat etmediğinden bu fiziki yetersizliğiyle Avrupa'nın önemli liglerinde forma şansı bulabilmesinin imkansız olduğunu defalarca belirttim. İki de önemli örnek verdim. Neden böyle genç bir yeteneği Valencia bıraktı, neden hiç Portekiz Ulusal Takımı'nın aday kadrosuna davet edilmiyor? Bu yüzden Beşiktaş taraftarlarından zaman zaman eleştiriler aldım, "Sen yıldız futbolcu sevmiyorsun" diye...Alex'i de düzgün özel yaşantısına rağmen pres yapmadığı ve devamlılığı olmadığı için eleştirmiştim. Alex için de aynı şeyleri söylemiş ve aynı örnekleri vermiştim.

GÜÇ ÇOK ÖNEMLİ
Bu eleştirilerimin nedenini bir kere daha tekrarlayalım: "Benim için yıldız futbolcu önemli yeteneklerini günümüz futbolunun istediği yüksek fiziki güç ve devamlılıkla bütünleştirendir. Fiziki gücü yetersiz bir yetenek, kesinlikle yıldız sayılamaz."
Avrupa'nın üst düzey ligleri ve Şampiyonlar Ligi sürekli evlerimize geliyor. O müthiş tempodaki maçları bu tip futbolcuların oynayabilmeleri mümkün mü.?
Meireles, F.Bahçe'de Chelsea'deki fiziki gücünün yarısında dahi değil. İstanbul'a gelene kadar futbol hayatında hiç kırmızı kart görmeyen Meireles'in F.Bahçe'de gördüğü sarı ve kırmızı kartların bir numaralı nedeni güçsüzlükten, istediklerini yapamamasından kaynaklanıyor. Geçen hafta kadroda değil diye kızmıştı. Kayseri maçında gördük ki ayakta duracak hali bile yok.
Önemli yabancıları kadrosuna katan Kasımpaşa'nın en kaliteli ve kariyerli transferi Babel. Ama yürüyecek hali dahi yok, teknik direktör Şota farkında değil... Kasımpaşa Babel ile 10 kişi oynuyor. Bu yüzden de maçların ikinci yarısında ciddi düşüş yaşıyorlar. 90 dakika en çok koştukları maç Beşiktaş'a karşıydı. Çünkü Babel bu maçta cezalıydı.

OĞUZHAN'A BAKIN!
Burnundan hiç kıl aldırmayan Fernandes, baktı ki yönetimde, medyada ve taraftarlar arasında ters rüzgarlar esmeye başladı, hemen özür dileyip zeytin dalı uzattı.
Ama huylu huyundan vazgeçmez. Gençlerbirliği-Beşiktaş maçı oynanırken Oğuzhan ile birlikte gece gezmesindeler. Ya Oğuzhan'a ne demeli? Bu genç yetenekten Beşiktaş ve Milli Takım çok şeyler beklerken yaptığına bakın. Bizim için önce 'İlkeler ve disiplin' diyerek, son olayda ciddi yanlışı olsa da senelerdir takım için sahaya yüreğini yansıtan İbrahim Toraman'ın biletini kesen yönetimin bu gelişmelerden sonra Fernandes ve Oğuzhan'a bakışını çok merak ediyorum.