Bu hafta milli mesai tekrar başlıyor. Ligimizin durumu ortada. Bir çok önemli futbolcumuz ya formsuz ya da sakat. Milli takımımızda zaten senelerdir oturmuş bir sistem ve kadro istikrarı yok. Bizim gibi takımlar için santrfor çok önemli. Burada görev yapacak oyuncunun ileride topa sahip olup saklaması, karşı kaleye sırtı dönük oynamayı iyi bilmesi gerek. Öncelikle de hücum organizasyonuna katkı sağlaması lazım. Bu özelliklere sahip olmasa da eldeki imkanlarda Burak bizim için önemliydi. Dağınık da oynasa , hem pozisyona girebiliyor, hem de gol atabiliyor. Şimdi o da yok. Çek Cumhuriyeti saha içinde planlı programlı, ne yapacağını bilen kendine özgü bir ekola sahip. Bu kritik maçı mutlaka kazanmamız için tek bir yolumuz var; disiplin içinde savunma güvencesini ihmal etmeden, yüksek motivasyonla, takım ruhu içinde savaşmak.

DEMBA BA OLMAZSA OLMAZ...
Balıkesir deplasmanında aldığı 3 puanla liderlik koltuğuna oturdu Beşiktaş... Genel olarak baktığımızda siyah-beyazlılar, şu anda ligimizin en iyi takımı. F.Bahçe, G.Saray ve Trabzonspor'a göre daha huzurlu bir ortama sahipler. Bilic de bu rakiplerine göre geçen sezondan beri takımı çalıştıran, oyuncularını tanıyan, otoritesini sağlamış bir teknik adam. Elde bol alternatifli geniş bir kadro var. En çok eleştirilen sağ bek üzerineydi. Aslında Serdar'ı her zamana beğenirdim. Bilic'in, Serdar varken çakma sağ bekler yaratmasına bir anlam veremiyordum.
Nihayet Bursa'da Serdar'a döndü ve taşlar yerine oturdu. Beşiktaş'ın bol alternatifli kadrosunda olmazsa olmaz Demba Ba'dır. Ama bugünkü fizik yetersizliği, ülkemize gelen birçok yabancı gibi. Kronikleşirse büyük ümitler beklenen Demba Ba hayal kırıklığına döner.
Takımın fizik kondisyonu iyi. Herkes birbirine yardım etmeye uğraşıyor. Topluca hareket etmeye çalışıyorlar. Ön liberoda güçlü devamlılığı olan iki istikrarlı ismi Atiba ve Veli, takım savunmasına büyük katkı sağlıyor. Hem de preste kazandıkları toplar, takımı hücuma kaldırıyor.

BEŞİKTAŞ'IN RAKİBİ STADI!
Bilic'in Tottenham maçında Veli'yi çıkartıp Oğuzhan'ı alması ardından da son dakikada da beraberlik golünü bulması, bu değişikliği doğru bulanları ve de en önemlisi Bilic'i yanıtmadı. Tabi ki maçların gidişatına göre, bazı kısa bölümlerde değişikliğe gidilebilir. Ama sakatlık ve cezalar dışında Veli-Atiba ikilisi 11'in değişmezleridir. Beşiktaş'ın saha içinde en büyük rahatsızlığı iyi pas yapan takımlar karşısında bilhassa baskı altına girdikleri dönemde oyunu kontrolleri altına alamayışları. Bu konudaki en önemli örnek de Eskişehir maçı. Beşiktaş'ın herkesin dile getirdiği gibi en büyük rakibi stadının olmayışıdır. Olimpiyat Stadı'nın bozuk zemini, her taraftan aşırı rüzgar alması bir tarafa Beşiktaş en büyük itici gücü olan seyirci avantajını kullanamıyor. Ama şu aşamada da stadı bitene kadar yapılacak bir şey yok.