Ersun Yanal, çok erken gereksiz maceralara girerek takımı da, kendini de ateşe atıyor. F.Bahçe'de göreve geldiğinde elinde birbirlerini tanıyan oyunculardan kurulu, sistemi oturmuş, topu sahip olma oranı yüksek bir takımı vardı. Kafasında inandığı oyun modeline göre Aykut Kocaman dönemindeki kontrollü anlayışı yüksek tempolu anlayışa çevrildi. Hazır takımın birçok konuda elverişli şartlarına rağmen bu değişimde bile zaman zaman saha içi sıkıntıları yaşadı. Trabzon'da ise durum tamamen değişik. Futbolcular birbirlerini yetirince tanımıyorlar. Sezon başından beri kadro istikrarı sağlanamamış, sistem oturmamış. Böyle bir tabloda öncelikle taşları yerine doğru koymak lazım. Defans blogunda hem düzenle, hem de oyuncu tercihleriyle oynamamak lazım. Ersun Yanal ise tam tersini yapıyor... Bazen 3'lü defans denemeye kalkıyor. Bu bölgede kullandığı isimlerle de fazla oynuyor. Örneğin; ligimizde en etkili kanat forveti Volkan Şen. Yusuf'u üçüncü kez Bursa'da da sol beke monte etti. Yusuf çok yetenekli kanat forveti. Ama sol bekin asli görevi yapısına hiç uymuyor. Bu yüzden 60'ıncı dakikadaki değişikliğe kadar Trabzonspor, Bursa'da en az 5-6 gol yerdi. Üstelik de hırslı ve formda Yusuf sol açığa geçtikten sonra hücum girişimlerinin odak noktası oldu. Bu konuyla ilgili son cümlem şöyle: " Yusuf'tan Caner olmaz".... Beşiktaş'a farklı yenilebilirdi. Varşova'da kolay kaybetti. Rize'den 2 gol yedi. Yanal'ın bu maçları analiz etmesi gerek.