Galatasaray, bu gece Şampiyonlar Ligi'nde start alıyor. Takımın durumu istenilen düzeyde değilse de şanslı kurayı değerlendirebilmek için başlangıç maçının neticesi çok önemli. Atletico Madrid 2 sene içinde kaleci Courtois, Falcao, Diego Costa, Arda Turan ve Miranda gibi çok önemli oyuncularını kaybetti. Ama yine de disiplinli teknik direktör Simeone'nin oturttuğu kadro yapısına uygun sistem aynen devam ediyor. Top rakipteyken herkes sert 2'li mücadelelere giriyor. İleride kaybettikleri toplardan sonra etkili ilk preslerinde başarı sağlayamazlarsa çabuk geriye dönüp alan daraltıyorlar. Kendi tehlike bölgelerinde rakiplerinin yüzünü kaleye döndürtmüyorlar. Genel oyun anlayışları kontrol futbolu. Gerektiğinde de belli bölümlerde tam saha presle ileride baskı uyguluyorlar. Kalabalık savunmalar karşısında Griezmann, dar alanda adam eksiltme özelliği ile iş yapıyor. Eğer rakiplere çizgi halinde önde yakalanırsa sprinter Torres'e gün doğuyor. Duran toplar ise başta Godin ile olmak üzere en büyük gol silahları. Bir de unutulmamalı ki yeni transfer Jackson Martinez görev verildiği zaman etkili olabilecek bir futbolcu...
Son Barcelona maçlarını dikkatle izledim. Eğer ikinci yarıdaki skor avantajından 2 dakika sonra Neymar'ın frikik golünü yemeseler maç ön kötü berabere bitirdi. İki hafta önce Sevilla gibi güçlü bir takımı deplasmanda 3-0 yenmeleri Atletico Madrid'in istikrarını ortaya koyan bir sonuç.

TAKTİK ÇOK ÖNEMLİ
Galatasaray Teknik Direktörü Hamza Hamzaoğlu'nun taktik planı çok önemli. Rakibinin klasikleşmiş, agresif, garantici oyun düzenine aynı anlayışla karşılık vermek gerekir. Kesinlikle geride genişlik bırakılmamalı. Atletico Madrid'in sağlam takım savunması karşısında Burak'ın alan bulması çok zor. En çok denenmesi gerekenler Sneijder ve Podolski'nin şutları. Tabii ki Podolski ligin aksine biraz kıpırdarsa... En büyük tehlike kaleye gelecek duran toplar. Bizim futbolumuzun bu konudaki yetersizliğine Atletico Madrid'in yeterliliği göz önüne alındığında işin merkez noktası burada kilitleniyor.