F.Bahçe 3 kulvarda zorlu bir mücadele veriyor. Ligde Beşiktaş'la nefes nefese bir yarış var. F.Bahçe'nin en büyük dezavantajı ağır maç trafiği. Braga'yı elediği takdirde en az iki zor maç daha eklenecek. Türkiye Kupası'nda da ligimizin en iyi ekiplerinden Konyaspor'la oynayacak. Kısacası bu haftaki Braga rövanşı dahil ufukta en az 5 hafta arası maçı daha var. Fiziki tahribata uğramaması mümkün değil. Beşiktaş ise sadece lige odaklanmış durumda. Kayıp puan hesabına göre ise 1 puan öndeler. Bu şartlarda lig yarışında Beşiktaş daha şanslı.
F.Bahçe'nin bu hafta sonu yorgun Portekiz dönüşü oynayacağı Galatasaray deplasmanı çok önemli. Her ne kadar Galatasaray her yönüyle kötü bir sezon geçirse de bu derbide tüm hırsını sahaya sınırsız enerijyle yansıtacak. F.Bahçe takım savunmasında başarılı. Maçları mümkün olduğunca da tempolu oynuyor.
Kaliteli bol alternatifli bir kadroya sahipler. Ancak hücum zenginliği sınırlı maçlar dışında sağlanamıyor. Bunun iki nedeni var. Birincisi Diego hariç eldeki kadrodaki orta saha oyuncularının hepsi ön libero özelliğine sahip. Örneğin Ozan, Mehmet Topal, Souza üçlüsü çok koşuyorlar pres yapıyorlar ama yapıları itibariyle aralarında ve forvetteki arkadaşlarıyla yeterli kollektif bağlantı kuramıyorlar. 10 numara pozisyonundaki Diego da eforunu gereksiz yerlerde fazla harcadığından oyunu yönlendirebiliyor ama 18 içinde pozisyon almada yetersiz kalıyor.
İkinci neden ise; ileri uçta Van Persie ve Nani fizik açıdan düşükler. M.United'da vızır vızır adam eksilten Nani çalım atmakta zorlanıyor, futbol bilgisiyle idare etmeye çalışıyor. Volkan Şen, Türkiye'nin en iyi kanat forveti. Ancak Markovic'in sakatlığından sonra forma şansı bulabildi. Yavaş yavaş, katkısını daha da arttıracaktır. Fenerbahçe yukarıda saydığım nedenlerden dolayı ofansif açından akıcı bir oyun anlayışına sahip olamıyor. Kaliteli forvelerinde de gol sıkıntısı var. İşte en canlı örnek; iki Lokomotiv ve Braga maçlarında toplam 4 gol atıldı. İkisi Souza'dan ikisi de Mehmet Topal'dan geldi. Bu iki futbolcu da aslında gole yakın orta saha oyuncuları değil.
İÇİMİZ YANIYOR
Terör kanlı yüzünü bir kez daha gösterdi. Ankara'daki hain saldırıda yaralanan vatandaşlarımıza acil şifalar, yaşamlarını yitiren yurttaşlarımıza başsağlığı, yakınlarına da sabır dilerim. Yazıyı kaleme alırken G.Saraylı Umut Bulut'un babası Kemal Bulut'un da bu saldırıda yaşamını yitirdiğini öğrendim. Toplumsal barışı hedef alan terörü lanetliyoruz. Umut kardeşimin acısını paylaşıyor ve başsağlığı diliyorum.
