Yavuz Semerci odama uğradı.. "Hıncal ağbi iki gün bir şey yazma da, şu yazdığın güzel şeylerin keyfini çıkarayım.." diyerek..
İki gün geçti mi bilmiyorum. Ama kabahat onda.. Ben ekonomi sayfalarını atlar geçerdim. Bu konudan nefret ettiğim için.. Okumaya başlatan o..
O zaman da..
Dün bir haber.. Yanında bir resim.. Altında "Roche'un YKB'si Faruk Yöneyman.."
Roche'un YKB'si ne demek?.. Yapı Kredi Bankası mı?.. Yeni Koridorlara Bakanı mı?.. Takıldım ya.. Haberi okudum.. Bir daha okudum. İnanın bir daha okudum. Haberde ne YKB var, ne de Yöneyman.. İyi mi?..
Eee!.. Şeytan da, mükemmellik de ayrıntıda gizli.. Haberi hazırlayanlar herşeyi biliyorlar. Gazeteci için en büyük yanılgı sebebi bu.. Kendi bildiklerini okurun da bildiğini sanmak..
Cihat Baban "Haberi yazarken, okuyanın o sabah Avustralya'dan geldiğini, akşam da döneceğini düşünün" derdi..