EFENDİM, adam "Avukat hüviyeti"ni gösterip, aranmadan girmiş içeri..
İşte mesele bu.. Yıllardır bunu bağırıyoruz..
Aranmayı şerefsizlik, onursuzluk sayıyoruz.. O eylemin asıl, tam da bizim canımızı korumaya yönelik olduğunu düşünmeden..
Hatırlayın.. Uçağa giden savcıyı, ya da yargıcı aramaya kalkan meydan polisi tutuklanmıştı bu ülke..
Adli binalara, yargıçlar ve savcılar aranmadan girince, avukatlar "Bizim başımız kel mi" dediler.. Onlar da aranmaz oldu..
Buyrun bakalım!..
Ey ahali..
Bir sahte avukat, yargıç, savcı hüviyeti edinin.. İstediğiniz uçağı kaçırın, istediğiniz adliyede, istediğiniz yargıcı vurun..
İçişleri Bakanı bir genelge yayınlamalı polise.. Bir kesin emir..
"Arama yapılan her yerde ben dahil herkesi, istinasız ayrımsız herkesi arayacaksınız. İçeri kuş uçurursanız meslek yaşamınız biter!.."
Çok geç kalmadan.. ..Ve de kimse, kendini ayrıcalıklı sanıp itiraz etmemeli.. Karşı koymamalı..
Arama sizi aşağılamak değil, canınızı korumak için yapılıyor çünkü!..