MİNE Akönder genç bir gazetecilik öğrencisi.. İsveç'te doğmuş, büyümüş.. Orda okuyor.. Staj yeri olarak Türkiye'yi seçmiş.. Bana geldi.. Sabah servislerine yolladık.. Bu arada ben de "Ne yapıyor" diye merak ettim ve onu "Arka Sıradakiler"e gönderdim, görev verip.. İşte dönüp geldiğinde getirdikleri..

***
Bir koşu kendimi Büyük Zafer Lisesi'nde buldum. Bu çok eski, paslanmış, unutulmuş lise İstanbul'un hiç gitmediğim Kağıthane semtindeydi.
Okulun boyası dökülmüş olan eski duvarları, o çürümüş ağaç sıra ve masa kokusu yıllardır İsveç'te büyüyen ve okuyan bir genç kızı, yani beni nasıl şaşkına döndürür, hesaplayın artık.. Kültür şoku denen şey bu olmalı herhalde..
"Neee?.. Arka Sıradakiler dizisi burada mı çekiliyor" düşüncesi kafama dank diye düştü birden.. Buraya iki erkek başrol oyuncusu için gelmiştim..
İlki 20 yaşlarında görünen, yakışıklı ve alımlı, yani sokakta görsem iki kere bakmaktan kendimi alamayacağım bir delikanlıydı. Oyunculukta başarılı ve yetenekli Bülent Çetinaslan.. Ya da dizi adıyla Oktay... İkincisi de dizideki çok başarılı tiplemesiyle öne çıkan Barış Atay Mengüllü.. Dizinin Saffet'i.. Centilmence davet ettikleri bir odada konuşmaya başladık..
Lafa Bülent'le girdim.. Siyah ceketini aralayıp yanımdaki masaya oturuyor. Kendinden bahsetmesini istiyorum.. Bülent anlatıyor: "Uğurkan Erez mankeniyim, Ankara'da doğdum, 35 yaşındayım!." O an şoka giriyorum.. Not aldığım kalem elimden düşecek nerdeyse..
"Neeee?.. 35 yaşında mı?!" İnanamadım! Nasıl da belli etmemeye çalışıyorum ama nafile. O büyük şaşkınlık yüzünden beynim resmen durmuş, kala kalıyorum.. Fark ettirmemeye çalışıyorum. 17 yaşlarında Oktay rolünü canlandıran Bülent Çetinaslan aslında gerçek hayatta iki misli.. Hiç göstermiyor! Bülent o kadar genç ve enerjik duruyor ki 35 demenin imkânı yok.. Ama bu yaşta lise öğrencisi rolünde başarıyla oynuyor ve hiç fark ettirmiyor izleyiciye.. Helal olsun yani.. Hangi oyuncu bu yaşlarda olup o kadar genç birini Bülent gibi canlandırabilir?
Saffet rolünü oynayan Barış Atay Mengüllü aslen Antakyalı ve tiyatro okuyor, bir yanda dizide oynarken... Şöhret ve Hacı dizilerinden de tanınıyormuş ekranlarda. Dizideki o yer yer itici tipin tersine, yaşamında çok sempatik, ve belli ki o da Saffet gibi sevdiği için her şeyi yapabilecek biri..
Okuldan döndükten sonra koşa koşa girdim Hıncal Bey'in kitap ve resim dolu odasına.. Nerdeyse kendimi bile kaybedebileceğim o kâğıt, gazete ve dosya dolusu masanın başına oturup içimi döktüm.
Bu iki genç daha çok yeni, daha çok baştalar. Peki tiyatro okuyan Barış ve profesyonel tiyatroculardan eğitim almış olan Bülent, bu iki pırıl pırıl ve başarılı genç, neden medyanın ilgi alanında değil?! Bu dizi bir bucuk seneden beri yayında olmasına rağmen neden göz ardı edinmiş ve hiç ön plana çıkartılmamışlar diye üzülüyorum ve sinirleniyorum.
Böyle yetenekli gençler, böyle arka planda kalır mı?.. Haksızlık bu, çünkü gelecekte onları sinema, tiyatro ve dizilerin yıldızı olarak göreceğiz, mutlaka..
Allahtan, bu ilgisizlik Barış ve Bülent'in moralini bozmuyor ve başarılarını gölgelemiyor. Hiç gocunmuyorlar, çünkü onlar basamaklardan öğrenerek ağır ağır çıkıyorlar. Medyanın desteği olmasa da ayakta durmaları gerektiğini biliyorlar..