SABAH arabamız gazeteye yaklaşıyor. Kapının önünde aralarında iki de hoca sarığı olan küçük bir kalabalık. Kafalarda sarık var, ama cüppe yok. Takım elbiseli hepsi.. Bir gariplik.. Önde Mehmet "Bir protesto var galiba" dedi. Durdu, indim. Kalabalık bana doğru koştu.. "Ooo.. Hıncal Bey" diye.. Batı Trakyalı dostlar.. Hani Haşo, Nebil, Sunay, ben, harika bir Batı Trakya gezisi yapmıştık ya.. Ordan tanıdıklar..
"Gene ne zaman geleceksiniz" dediler.. "Tadı damağımızda.. Daha geçen gün konuşuyorduk, 'Bu bahar gene' diye.. Mutlak yapacağız o doyamadığımız seyahati" dedim..
"Batı Trakya cennettir" dediler.. "Batı Trakya demokrasinin beşiğidir" dediler.. "Batı Trakya'nın insanları çok iyidir.. Mesela Mustafa Kemal" dediler, ayaküstü..
Erdal'a (Şafak) gelmişler.. Türk medyasının Batı Trakya'ya biraz daha ilgi göstermesini istiyorlarmış..
"Gelmelerini sağlayın" dedim. Lafla değil.. Görsünler, bizim gibi âşık olurlar.."
Haftaya hoş bir başlangıç oldu..