Bakın başka günler bilmem, bir şey de demem.. Tercihlerinizde özgürsünüz.. Ama pazar günleri, tatilinizde hoş ve yararlı saatler (Gerçekten saatler, dakikalar değil) geçirmek istiyorsanız, evinize aldığınız gazeteye ek olarak bir de Sabah sokmalısınız..
Pazar Sabah, inanın bu ülkenin en çok elde kalacak, en çok okunacak gazetesi..
Bu pazar gene bayıldım..
Bir defa Hasan Bülent Kahraman.. Harika pazar yazıları yazıyor. Bu haftaki "Bir pastane, bir hayat, bir tarih..." yazısı nasıl bir güzellikti, anlatamam. Okumadıysanız mutlak bulun okuyun..
Yiğiter Uluğ'un "Bursasporlu bir babaya mektup" yazısı, Bursa'nın şampiyonluğu üzerine yazılanların en güzeliydi.
Metin Sever, Cemal Süreya'yı anarak "Sizin hiç babanız öldü mü" demişti, Zonguldak'ta göçük altında kalanların çocukları adına.. Müthişti..
Pazar ekini nihayet bitirdiğimde vakit öğleye yaklaşıyordu ki, New York Times ekini aldım elime..
Kapakta "Tek çözüm üniversite değil" yazısını okurken, daha geçen günlerde gittiğim üniversitelerde öğrencilere söylediklerimi hatırladım.. "Önemli olan diploma değil, hatta almasanız da olur. Önemli olan üniversitede okumak.. Bu havayı yaşamak" demiştim. Amerika'da araştırmacılar da ayni sonuca varmışlar iyi mi?. Tüm gençlerin okuması gereken enfes bir haber/ yazı..
"Krizden nesli tükenen meslekler" de öyle.. Hele "Düşük teknoloji daha başarılı olabilir" yazısı sanki Erman Hoca'nın "Boru" reklamlarına nazire.. New York Times ilavesinde okunmayacak yazı yok, ama benim de pazarı evde geçirme niyetim yok.. Bu eki ancak pazartesi bitirebildim..
Türkiye tarihinde ilk defa, Batıda'ki örnekleriyle yarışacak bir pazar gazetesi yapıyor. Arkadaşlarımla gurur duyuyorum.. Teşekkürler..
Pazar Sabah, paranızın fazlasıyla karşılığı, inanın..