Yani Tanrı, bir ülkeye bu kadar cömert davranabilir..
Turizm denince aklınıza ne gelirse, hepsi bizde var.. Sadece turizmle, Türkiye, dünyanın en ileri yaşam düzeyine sahip ülkelerinden biri olabilir. Sadece turizmle dünyanın en zengin insanları olabiliriz..
Sadece ve sadece "Bu ülkede turizm imkanları nedir" diye araştırsak ve onları pazarlayabilsek..
Türkiye'de "Yok, yok!.."
Peki farkında olan?.
O da yok..
Bakın örnekler vereyim..
Mısır.. Nerdeyse sadece turizmle geçinen bir ülke.. Sattığı tarih.. Hepsi o.. Peki Türkiye'de tarih?. Tarih bu ülkede başladı desek yeridir.. İlk insanların yerleşik düzene geçip ilk kurdukları kent, Gaziantep sınırları içinde bugün.. Nerde olduğunu bilen, gören var mı?.
İngilizlerin Guinness Book of World Records kitabı yazıyor. Onlar biliyor, biz bilmiyoruz.
Dünyanın ilk köprüsü de Ege bölgemizde.. Gene o kitapta yazıyor. Bizde bilen, gören..
Nemrut.. Zeugma.. Truva.. Afrodisias.. Say say bitmez.. Bu ülkede kazınca altından tarih çıkmayacak metrekare yok..
"Antik Yunan" dediğimiz şey aslında Antik Anadolu.. Bilim adamları burda yaşamış.. Hipokrat hastanesini burda kurmuş.. Dünyanın en eski ve en iyi korunmuş tiyatroları ülkemizde tonla..
Kaç para kazanıyoruz Tarih Turizminden?.
Din Turizmi.. Dünyanın en o para getiren turizmlerinden.. Hıristiyanlığın tüm başlangıcı Anadolu'da.. İlk kiliselerin hepsi Antakya'da, Anadolu'da.. Meryem'in mezarı Efes'te.. Korkudan sığınmak için inşa ettikleri yer altı kentleri bizde.. Kütahya'dan girip Ürgüp'ten çıkabilirsiniz. Öyle bir dünya inşa etmişler yerin altında.. Bilen, pazarlayan var mı?.
Türkiye, Hıristiyan dünyasının Hac yeri olur, pazarlasak.. Hani?.
Adamlar olmayan turizmi yaratmışlar.. Kovboy filmlerinde gördüğünüz hani posta arabalarının gittiği yol var..
66 numaralı yol, Amerika'da.. Doğudan Batı'ya..
O yol milyonlar kazanıyor, turlar ve üzerindeki otel, restoran ve hatıra eşya dükkanlarıyla..
Yahu, dünyanın en eski Kıtalararası Yolu, İpek Yolu, bütün Anadolu'yu kat edip, bizde bitiyor.. Bir metresini pazarlamak kimsenin aklına geldi mi?.
Yıllar önce, kayınbirader, Holly ile beni bir pazar sabahı "Harika bir yere götüreceğim" diye evden çıkardı bizi Sacramento'da.. İki saat gittik, piknik yeri gibi bir yer.. Tıklım tıklım.. Herkes yayılmış..
"Eee!.." dedim..
Bir ağacı gösterdi.. 8 yüz bilmem kaç yaşındaymış.. O ağacı pazarlıyor el oğlu.. Bir hatıra eşyası satışı var ağacın etrafına yayılmış dükkan ve tezgahlarda.. peynir ekmek..
Yahu Urla'da sahillere inin.. Bin 800 yaşında zeytinler görürsünüz.. Gören?.
Adapazarı, Sapanca gölü etrafında Osmanlı'yla yaşıt ağaçların varlığından haberdar olan var mı?.
Sağlık Turizmi?.. Türkiye'deki şifalı sular çeşitliliği dünyanın hiç bir yerinde yok. Kitaplarda yazılı her hastalığa iyi gelen bir suyumuz var. Yörede yaşayanlar biliyor sadece.. Ama bir Sağlık Turizmi düşüncemiz olmadığı için, ne doğru dürüst tesis yapmışız, ne pazarlamışız.. Derme çatma çardaklar çoğu..
Sağlıktan önemli ne var?. Sadece Şifalı Sular milyonla turist getirir Anadolu'ya..
Biz ne yapıyoruz?.
Sadece kum ve deniz satıyoruz.. Onu da üç otuz paraya satıyoruz.. "Her şey dahil" diye.. Cem Kınay getirdi bu sistemi ülkemize.. Getirdi, başarılı oldu. Herkes taklit etti. Cem, sattı Magic Life'ı, gitti ama "Her şey dahil" devam ediyor..
Etmeli mi?. Etmemeli mi?.
Tartışmak gerek.. Aslında hükümetlerin bir turizm politikası olsa, tartışma daha geçerli yapılır ama, dedim ya, bizde Turizm Bakanı yok ki, politikası olsun..
Ben gene de yarın bu "Her şey dahil"i eşeceğim..