İki gece üstüste iki harika konser.. İki bambaşka konser..
Geçen çarşamba Caddebostan Kültür Merkezi'nde Modern Folk Üçlüsü.. Benim evlatlar 45'inci yaşlarını kutluyorlar.. Kendi 45 yaşları değil ha.. Modern Folk'un 45 yaşı.. Kendileri mi?.
Konseri çok şeker sunan Ahmet Kurtaran bir ara bağırdı.. "Ey ahali, 70 yaşındaki adamları dinliyorsunuz.."
1969'un kasım ayıydı, Ankara'da Cüneyt Ağabeyin PR, yani Halkla İlişkiler Müdürü olarak çalışırken odama gelip "Biz Modern Folk Üçlüsüyüz, hadi bizi tanıt" dediklerinde.. Dün gibi yahu..
Ahmet "18 yıl profesyonel çaldık. Bu menecer bizden para almadı" dedi.. Abarttı tabii.. Adımız aramızda "Kızılay Folk Üçlüsü"ydü.. O zaman Hey dergisi var. Cumartesileri de Milliyet Pop Müzik eki.. Listeler yapıyor oylarla.. Oyu gençler yolluyor.. Gençler nerede?. Liselerde.. Durmadan lise konseri ayarlıyorum, bedava.. Kolej'de, Kız Lisesinde..
Bu arada devlet keşfetmiş.. Çankaya'da konuk ülke başkanı. Biz çalıyoruz. Dışişleri bizi çağırıyor. Kültür, Turizm bizi çağırıyor. Şimdi Lobi'nin başkanı Ünal Yüzbaşı, Orduevindeki tüm askeri gecelere bizi çağırıyor.. Hepsi bedava.. Ne parası alacağım çocuklardan..
Yüzlerce, binlerce anı arasında, eski şarkıları bağıra çağıra söyledim, Ahmet, Doğan ve Selami'yle.. Eşlik eden genç bir gurup var.. Aralarında bir saz ustası Mirza Başara.. Adam sazdan ne sesler çıkarıyor, oynayarak.. Az ötede de, bas gitar, bizim Tefo.. Takviye..
Perşembe gecesi Cemal Reşit Rey'de idim bu defa.. İvo Pogorelich.. Belgrad doğumlu bir Hırvat, ama artık dünya vatandaşı, Dünyanın en ünlü piyano ustalarından..
Oturdu Liszt'le.. Dante'nin Cehennemi üzerine bir beste.. Aldı bizi götürdü cehenneme resmen.. Ardından gelen Schumann bayağı ağırdı.. Bana bile zor geldi dinlemesi.. Meğer ikinci yarıda kopacak fırtınanın habercisiymiş..
Kendi yazmış ama "Ben çalmam, çok zor.. Arthur Rubinstein çalsın" demiş, Stravinski.. Piyano için Petruşka bale müziğinden bölümler.. Hele Rus dansı olağanüstüydü..
Ardından klasik müzikte en sevdiğim eserlerin başında gelir, Paganini'nin kaprisleri.. Hele de 24 numara.. Brahms bu keman kaprisini, piyano varyasyonlarına dönüştürmüş.. İvo, 24 numaralı kapris üzerine 14 Brahms varyasyonu seslendirdi ki, olmaz böyle şey..

Güzel gecemiz, Frankie'deydi.. Ferhat Göçer'in, Çırağan Sarayı zindanlarında Sevgili M. Ali Açılmış'ın (Ah!.. Öyle erken gitti ki..) yarattığı Q Caz Barı yıktığı günlerde onunla şova çıkan bir harika bariton vardı.. Barbaros Akkan.. Her salı Frankie'de şov yapıyormuş. Bugüne dek bir doğum günü, bir nikah kokteyli için gitmiştim Frankie'ye.. İlk defa dostları (Benim bir genç takım var, elebaşları Yeğen Zeyno, onlar) topladım. Gittik. Kaya Demirer gene enfes bir gece kulübü yapmış. Servis çok ama çok başarılı.. Mezeler, yemekler leziz.. Ardından bir Barbaros geldi.. Her telden söylüyor.. Oradaki, her ama her insanı yakalayacak bir şarkısı var en azından.. Saat bire kadar vakit nasıl geçti, anlamadık!.