Hafta sonu eklerimiz, "Cumartesi" ve "Pazar" bana çok hoş bir sürpriz yaptı.. Sabah'ın eski yazarlarından Emre Aköz'ü yeniden karşımda buldum.. Kalemi ve kültürü çok çok iyi Emre'nin köşe yazarı olmasında katkım vardır..
Sırf Sabah'ı yok etmek için, Vatan gazetesi, nerdeyse 'A'dan Z'ye misliyle maaş ve transfer ücretleriyle bizden koparılanlarla kurulduğunda Dinç Bey "Ne yapacağız" demişti.
"Yarın gazete çıkar merak etmeyin. Transfere falan da gerek yok" demiş, boşalan köşelerden birine de Emre'yi önermiştim, o kâbus gibi günde..
Emre, eşi Nur Çintay'ın yazılarını keyifle okuduğum Pazar eklerine "Ek katkı" yapmaya başladı..
Şengül de sağ olsun, iyi yer ayırmış.. Çeşit çeşit konular yazmış, yarım sayfa..
Ne güzel, ne de yararlı yazmış..
Mesela "Çocuklar yabancı dil öğrenmeye erken başlamalı" demiş. En iyi ben bilirim. Yaşadım.. Daha ilkokul ikideyken Bandırma'da Ahmet Amca (Ellezoğlu) bana İngilizce öğretmeye başlamıştı. İki yıl onunla evde çalıştık. Sonra babam tayin oldu ama ben bir daha ne ortada, ne lisede, ne de Mülkiye'de İngilizce çalışmadım. Tanıştığımızda Holly merak etmişti, "Sen bu Amerikancayı hem de, kimden nasıl öğrendin" diye.. Emre'nin dediği gibi çubuk yaşken eğiliyor.
"Her işin başı matematik" demiş mesela..
Çeşitli defalar, "Gazetecilik" kurslarına, seminerlerine katıldım.. Hepsinde öğrencilere "Bu mesleğin iki olmazsa olmazı var" dedim.. "Mantık ve matematik.."
Matematik bilmeden yazı bile yazılmaz. Yazılır da, kimse okumaz..
Emre "Matematik bilmeyene gelişmiş ülkelerde kız bile vermiyorlar" demiş yazısının sonunda..
O muhteşem "Deha" dizisini izledin mi, Emre.. Einstein gibi bir deha evlenmek için matematik bilen bir kız aradı. Onu dünya bilim tarihine geçiren Görelilik Teorisi'ni de o matematik bilen kız sayesinde yazabildi.
Yani matematik bilmeyen kız almıyor asıl, en gelişmiş beyinler..
Hoş geldin Emre!.