Valla bu kadar tartışılmasa gider miydim, gitmez miydim bilmiyorum, Aile Arasında filmine..
Filmden çok, hakkında yazılanlar kıyameti kopardı.. "Kahkaha atmaktan öldük" diyenler vardı..
"Senaryo yazarı Gülse Birsel yüzünden filmi çok abartılı göklere çıkarıyorlar" diyenler de.. Efendim Gülse, Hürriyet yazarıymış da, Hürriyet yazarları ona arka çıkmışlar..
Doğan gurubu internet satış şirketine, Kara Cuma'da gaz verdikleri gibi..
Sonunda tarafsız yazar Esin Övet, HaberTurk'te "Gözümden yaş geldi gülmekten" deyince, "Hıncal efendi gitmen şart oldu" dedim kendi kendime..
Gittim, İstinye Park'a..
Bakın hemen söyleyeyim..
"Gözümden yaş maş gelmedi..
Katıla katıla da gülmedim.. Çünkü Aile Arasında bir salon komedisi..
Salon komedileri mizah içerir, komiklik değil.. Mizahta tebessüm eder, ara ara da kahkaha atarsınız, belki.. Hepsi o.. Öyle yaş maş gelmez..
Ben filmi sevdim.. Hem de çok sevdim..
Niçin?.
Harika oynanıyordu da ondan..
Yani bir ekip bu kadar mı güçlü olur?.
Demet Evgar!. Onu yıllar yıllar önce Haldun Ağabey'in (Dormen) tavsiyesiyle bir gece kulübündeki kabare tiyatrosunda izlemiş, bayılmış, adını büyük harflerle yazmıştım.
Demet beni de Haldun Ağabey'i de yanıltmadı. Müthiş bir oyuncu oldu. Dizilerini bilmem.
İzlemem çünkü.. Ama sahnede harikalar yarattığını gördüm. Burada da harika.. Yani sırf onu görmek için gitseniz değer..
Engin Günaydın!.. Vay ki vay!.. Bu ismi nasıl ihmal etmişiz bugüne dek!. Hangi yarışma olursa olsun.. Al sana "En İyi Erkek Oyuncu Ödülü" adayı.. Hem de baş adayı..
Erdal Özyağcılar!. Bilirim nasıl müthiş oyuncu olduğunu.. Ama bu filmde yaratıyor da yaratıyor..
Fatih Artman!. Ekşi Elmalar'da görüp hayran kalmıştım bu delikanlının oyun gücüne.. Tesadüf değilmiş..
Gene olağanüstü..
Minnacık rollerinde Şevket Çoruh, Gülse Birsel bile konuşturuyorlar..
Aile Arasında, çok ama çok keyifli bir film..