Kredi derecelendirme kuruluşları sahte notlama yaparak 2008 krizinden çıkar sağladı. Aşırı riskli menkul kıymetleri risksiz gösterip pek çok yatırımcıyı zarara uğrattılar. Üstelik bu sahte notlama dolandırıcılığından sadece yatırımcılar değil binlerce emekli insan da mağdur oldu. Çünkü çok sağlam gösterilen şirketlere yatırım yapan emeklilik fonları battı ve emekliler maaşlarını alamadı.
Bu kredi derecelendirme kuruluşları bu dolandırıcılığı sürdürüyor.
Ülke notlamalarını da çıkar sağlayarak yapıyorlar ve ülkelere de sahte notlar vermeye devam ediyorlar.
Örneğin, Türkiye'nin notunu "yatırım yapılamaz" seviyede tutarak, doğrudan yatırımların Yunanistan, İspanya, Portekiz, İrlanda gibi batmış ülkelere yönelmesini sağlıyorlar. Bu batık ülkelerin notlarını ise "yatırım yapılabilir" seviyede tutuyorlar.
Ayrıca Türkiye'nin notunu haksız olarak yatırım yapılamaz seviyede tutarak Türkiye'nin risk primini yükseltiyorlar.
Ve bunun sonucunda da Türkiye'yi yüksek faizle borçlandırıyorlar. İşte yüksek faiz yoluyla bazılarına büyük kazançlar sağlıyorlar.
Türkiye'de onlarla işbirliği yapan faiz lobisinin elemanları ise halk arasında notçu olarak isimlendirilen bu kuruluşların bilimsel çalıştıklarını öne sürerek yaptıkları yolsuzluğu örtbas etmeye çalışıyorlar.
Gelelim son olarak Rusları harekete geçiren olaya...
Hatırlayacaksınız... Başbakan Erdoğan, geçen yıl mayısta Türkiye'nin notunu haksız yere pozitiften durağana çevirip, batmış Yunanistan'ın notunu ise neredeyse Türkiye'nin seviyesine getiren Standard&Poor's (S&P) kredi derecelendirme kuruluşunu eleştirdi. Ve Türkiye'nin kendi kredi derecelendirme kuruluşunu kurmasını önerdi.
Rus Pravda gazetesi Erdoğan'ın bu sözlerine atıfta bulundu. Gazete, Erdoğan'ın bu sözünden etkilenen Rusya'nın hemen harekete geçip Çin ve ABD ile ortak bir uluslararası derecelendirme şirketini faaliyete geçireceğini açıkladı. Buna göre, RusRating, Dagong (Çin) ile Egon-Jones (ABD) üçlüsü, Universal Credit Rating Group ismiyle küresel bir derecelendirme şirketi kurmak için anlaştılar.
Bu şirket, S&P, Fitch ve Moody's'e hemen rakip olamayacak ama beş yıl içinde bu kredi derecelendirme kuruluşlarının karşısına dördüncü bir alternatif olarak çıkacak. Amacı sağlıklı ve bağımsız ülke derecelendirmesi yapmak olan şirket, Hong Kong merkezli çalışacak ve bu yıl içinde faaliyete geçecek.
Bu şirketin fikir babası olan Türkiye'nin de kendi bölgesinde harekete geçmesi gerekiyor. Madem İstanbul'un finans merkezi olması projelendirildi, o halde Türkiye de Balkan ülkeleri, Karadeniz İşbirliği Teşkilatı ülkeleri ve İslam Konferansı'na üye ülkelerle birlikte alternatif bir derecelendirme şirketi kurmak için acil bir hamle yapmalı.
Tabii hemen bazıları "bu iş olur mu?" diyecekler. Bu iş pekala olur. Aksi takdirde mevcut notçuların sahte raporlarıyla faiz lobisine para kazandırmaya ve halkın parasını soydurmaya devam edeceğiz.
