Reyhanlı'da yapılan terör saldırısı tam da Başbakan Erdoğan'ın ABD'ye yapacağı ziyaretin öncesine denk getirildi. Peki niçin böyle acımasızca bir eylem tam bu ziyaret öncesi yapıldı? Çünkü Erdoğan, Washington'da, Levant Basini adı verilen Doğu Akdeniz'deki İskenderun Körfezi'nden Suriye, Lübnan, İsrail, Gazze, Kıbrıs'ın doğusunu kapsayan bölgedeki enerji kaynaklarının çıkarılması ve Türkiye üzerinden taşınması projesini görüşecek. Bu proje Avrupa ülkelerini, Rusya, Çin, Kafkasya, Ortadoğu ve Orta Asya ülkelerini yakından ilgilendiriyor. Projenin özelliği Türkiye'nin enerji merkezi olması düşüncesinin hayata geçirilmesi oluyor.
Peki neden bu proje pek çok ülke için önemli? Çünkü Strasbourg'daki Avrupa Parlamentosu'nun İngiliz üyesi Andrew Duff geçtiğimiz martta the New York Times'a yazdığı makalede II. Dünya Savaşı sonrası savaşan düşman tarafların bugün Avrupa Birliği'ni kurduğunu ileri sürüyor. Ve Türkiye ve İsrail arasındaki yakın dönemde yaşanan yumuşamanın ardından Yunanistan'ın da devreye girmesi ve Hamas'ın da işbirliği ile Lübnan, Suriye, İsrail, Gazze, Kıbrıs'ın Doğu Akdeniz'deki Levand Basinin'de bulunan doğalgazının çıkartılıp Türkiye üzerinden pazarlanması önemli bir bölgesel ekonomik işbirliğinin yolunu açacak. Sadece bölgedeki İsrail'in Tamar doğalgaz rezervlerinin 240 milyar dolar tutarında olduğu belirtiliyor. Yine Lübnan'ın ihaleye açtığı Levand Basini'ndeki gazın çıkarılması için 50 firma başvurdu. Ve bu bölgedeki doğalgaz rezervinin 25 trilyon kübik feet'e kadar çıkabileceği tahmin ediliyor. Tabii bütün bu rezervlerin çıkarılıp satılabilmesi için Türkiye'nin projelerin içinde olması gerekiyor.
Gelelim Türkiye'nin önemine... Türkiye Kuzey Irak, Katar, Azerbaycan, Orta Asya, Rusya ve İran'ın petrol ve doğalgazı yanında Levand Basini'nin doğalgazının uzun vadeli güvenli enerji arzını sağlayarak taşınıp pazarlanabileceği tek ülke oluyor. Hatta Türkiye'nin yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yaparak ileride sadece enerji geçişi yapılan bir ülke değil aynı zamanda enerji ihraç eden bir ülke olacağı düşünülüyor. Bu nedenle Türkiye önümüzdeki dönemde bir enerji merkezi oluyor ve barışın inşası da bu nedenle Türkiye'nin önderliğinde yapılıyor.
Hemen Erdoğan'ın Washington'da Obama ile yapacağı görüşmenin önemli bir ayrıntısını da verelim. Obama, İsrail ve Filistin arasında barış görüşmelerinin tekrar başlamasını istiyor. İşte bu nedenle Erdoğan, barışın kalıcı olması için Filistin'e ait Ramallah'ta bulunan doğalgaz rezervlerinin çıkarılması konusunu da Obama ile yapacağı ikili görüşmede dile getirecek. Bu proje başarıldığında Filistin halkının makus talihi değişecek. Filistinlilerin refahı artacak. Dolayısıyla, Filistin, finansal ambargodan kurtulup barışın kalıcı olmasının yolu açılacak. İşte Başbakan Erdoğan böyle bir büyük proje için kollarını sıvamışken, tam bu sırada yapılan terör saldırısının nedeninin bu büyük ekonomik projeyi durdurmak amaçlı olduğu açık bir gerçek. Ünlü iktisatçı Jeffrey Sachs'a göre, ABD, AB, BRIC, Nijerya ve Türkiye olarak sıralanan dünyanın beş kutup ülkesinden olan Türkiye'nin kendi bölgesel misyonu var.
Anlayacağınız böyle bir büyük projeyi durdurmak ve Türkiye'nin misyonunu engellemek mümkün değil artık.
