Mısır'da Mursi'nin askeri darbeyle devrilmesini Amerikan Yönetimi adeta haklı buldu. Çünkü Amerikan politikacılar kendi çıkarları doğrultusunda Ortadoğu'yu kimin yöneteceğine bakıyorlar. Eğer Batı, ülkelerin rejimlerinden hoşlanmıyorsa askerlerini ve ajanlarını gönderip o rejimi değiştiriyor hep. Hatırlayacaksınız, Afganistan, İran ve Libya'da bunu yaptılar. Eğer demokratik seçim sonucunda Batılılar'ın çıkarlarını sınırlayacak İslamcı ve milliyetçi hükümetler yönetime gelirse bu defa onları görmezden geliyor ve seçilmiş hükümetleri devirmek için darbecileri destekliyorlar.
İşte bu nedenle Mısır'da Mübarek'in devrilmesinin ardından İslamcılar seçimle iktidara gelince Batı bundan pek hoşlanmadı. Bu tespiti neden yapıyoruz? Çünkü Mübarek'in devrilmesinden sonra IMF, Mısır'a bir dolar bile vermedi. Oysa Mübarek'in otuz yıllık dikta rejiminin devrilmesinin ardından istikrar için IMF'nin bu ülkeye yardım etmesi gerekiyordu. Oysa yeni hükümete devrim sonrası istikrar finansmanı sağlamak IMF'nin göreviydi. Fakat IMF tam aksini yaptı, elitler ve askerler devrimin ardından seçilerek gelen Mursi'yi darbeyle devirip hapse attıktan sonra, Mısır'a yardım için harekete geçti. Bu arada Mursi'nin IMF'yi istemediğini ileri sürenler var. Bu doğru değil. Devrimin ardından ekonomiyi yeniden yapılandırmak için Mursi her türlü mali yardıma açıktı. Ve IMF'yi de reddetmedi. Batı, İslamcı olarak nitelendirdiği Mursi'yi zor durumda bırakmak için IMF'yi harekete geçirmedi aslında. Bir de Mübarek döneminden kalan bürokrasi beklentileri olumsuza çevirmek için işleri ağırdan aldı. Ulusal ekonomik programı hazırlamadı.
Gelelim bunları niye anlattığımıza… Anlattık çünkü ilk defa ABD'li ünlü iktisatçı Prof. Dr. Jeffrey Sachs, Huffington Post ve Project Syndicate'de yayınlanan iki makalesinde Mısır olaylarında Batı'nın ezberini bozdu.
Peki ne diyor Sachs? İslamcıların ne marjinal politik grup ne de terörist güç, olduğunu ileri sürerek Mısır nüfusunun yarıdan fazlasını temsil ettiklerini ve ülkenin en iyi organize politik gücü olduğunu belirtiyor. Hatta Sachs "Restore Egypt's Elected Government" başlıklı yazısında seçim kazanamayan Mısırlı politikacıların özellikle El Baradey'in söylediklerinin darbecilerin yaptıklarını gözlerimizle gördükten sonra hiç inandırıcı olmadığını belirtiyor.
Yine Sachs, "Bring Back Egyp's Elected Government" başlıklı yazısında, Batı'nın, darbeci askerlere seslenerek, Mursi'nin devletin başına yeniden getirilmesi koşuluyla istikrar mali yardımını acilen önermesini istiyor. Ve Mursi geri getirilmediği takdirde Mısır'ın çatışma spiraline girerek ekonomisinin çökeceğini ileri sürüyor. Anlayacağınız, Batılı yazarlar artık Batı'nın ekonomik çıkarları için halka rağmen doğuda politik tasarım yapmasının çıkmaz sokak olduğunu görüyorlar. Kısaca doğuda işlerin, işbirlikçi elitlerin istediği gibi gitmeyeceğini söyleyebiliriz artık.
