Mecburi askerlik nedeniyle hayattan bezmiş okurlarımın dert anası oldum adeta. Geçen pazar dövizle askerlik yapanların yetkililerin gözünün içine baka baka kuralları alenen ihlal ettiğini not düşmüş ve kararlılıkla bu konunun üzerine giderek bunların kimler olduğunu deşifre edeceğimi yazmıştım.
Çığ gibi e-mail geldi posta kutuma.
Adının açıklanmasını istemeyen birkaç sanatçımız dahil birçok okurum bu tavrımı yanlış bulduklarını belirterek, serzenişlerini iletmişler.
"Kendilerine dövizle askerlik yapma hakkı verilmiş TC vatandaşı olan bir gencimizin ülkesinde mesleğini ya da sanatını icra edemeyecek olmasına evvela senin itiraz etmeni beklerdik Sevilay" demişler.
TSK'nın bir an evvel dünya standartlarını kendisine örnek alarak profesyonel askerliğe geçmesini her fırsatta dile getiren bir gazeteci olarak okurlarımın bu sitemlerine karşı bir duruş sergilemem elbette mümkün değil.
Ancak sadece kasası sağlam vatandaşların faydalanabileceği bedelli ya da dövizle askerlik uygulamalarında göz göre göre garibanın, fakir, fukaranın hakkının çiğnendiği gerçeğini görmezden gelmem de mümkün değil!
Yani şunu diyemem kardeşim:
"Parası olan herkes askerlikten yırtsın! Garibana da ne olursa olsun!"
Bu köşe bana parası pulu olanların hak taleplerinin savunuculuğunu yapmam için verilmedi çünkü.
Yetkililere her defasında; "Bu sistemi tez elden revize edin. Profesyonelliğe geçin ve lütfen ülkenin en büyük problemlerinden biri olan istihdam sorununun da bu yolla aşılmasına katkı sunun! Yeter artık! Son derece çağdışı bir uygulama olan zorunlu askerlik yüzünden gençlerin hayatlarından vakit çalmayın!" diyorum.
Bugün bu talebimi yineliyorum. Ve hem Genelkurmay'a, hem de Hükümete seslenerek bir de ekleme yapıyorum:
"Bakın. Bu sistem gerçekten çürümüş. Gelen mesajlardan, şahsıma aktarılanlardan yola çıkarak çok net söyleyebilirim ki bu çürümüş sistem insanları hile yapmaya, sahtekârlık yapmaya zorluyor. Bazıları kılıfına uydurup çürük raporu alıyor. Biraz parası olan ve nüfuzu olan bir çaresini bulup, yurtdışında oturum hakkı alarak dövizle askerlik yapıyor. Mesela gidip Kıbrıs'ta yaşıyor 1045 gün. Askerlikten yırtıyor. Ama sonradan kurallara aykırı olmasına rağmen yine kılıfına uydurup ülkeye dönüyor ve çaktırmadan Türkiye sınırları içinde işini yürütüyor. Bazıları ise askerlik yapmamak uğruna memleketine bile dönmüyor! Gittiği ülkenin vatandaşlığına geçip 'elveda' diyor topraklarına. Bunların kim ya da kimler olduğunu yazmayacağım. Kaldı ki benim derdim ihbarcılık falan da değil. Derdim ısrarla sahiplenmeye devam ettiğiniz bu zorunlu askerlik sistemine bir kez daha dikkat çekmek! Tez elden düzenlemeye gitmeniz lazım. Biliniz ki, parası olanın ve gücü olanın gemisini yürüttüğü bu sistemde garibanın hakkı göz göre göre gasp ediliyor. Gerçekten adil iseniz ve hedefiniz gerçekten çağdaş ve demokrat bir Türkiye ise lütfen durdurun artık bu sistemi!"
