Zaten ayrışmıştık, kutuplaşmıştık, Gezi sayesinde iyiceee uzaklaştık birbirimizden. Öyle bir atmosfer yaşanıyor ki son günlerde durum hepten içinden çıkılamaz bi hale dönüştü.
Ne yazarsan yaz! Ne söylersen söyle beyhude. Çünkü ya eylemcilerden yana olacaksın tümden...
Ya da iktidardan taraf!
Çok net söylüyorum ben ikisi de değilim. Bu; "Bana dokunmayan yılan bin yaşasın! Ne oradanım, ne de oradanım, tam ortadayım" falan anlamına gelmesin sakın ama!
Çünkü ben ortada falan değil, aksine biraz oradan, biraz da diğer taraftanım.
Biliyorum kafanız karıştı ama gerçekten de öyle. Birçok insanın duygularına da tercüman olacak bu yarı yarıya durumumun nasıl olduğunu biraz anlatmaya çalışayım sizlere.
Gezi'cilerden yanayım çünkü; o parkta yapılmak istenen 'Topçu Kışlası' projesine değil sadece, herhangi bir parka bir tane bile yeni tuğla döşenmesine ben de karşıyım!
Hem de şiddetle! O gençlere katılıyorum çünkü; el mahkum gidip gelsem de, tüm ihtiyaçlarımı oradan gidersem de dört bir yanımızı sarıp sarmalayan AVM'leri ben de istemiyorum artık! En azından cadde esnafının yaşaması ya da sağlıksız hava solumamıza sebebiyet verdikleri için haykırıyorum işte; "AVM'ye hayır" diye...
Gezi'cilerden yanayım çünkü gerçekten de bilgisayarın başından kalkıp sokağa koşan yeni nesil başka bir nesil. En az bir yabancı dille dünyayı bir saatte elindeki cep telefonu ile sörf yaparak gezen bu gençler yaşam tarzlarına baskı yapılacağına inanıyorlar ve bu yüzden de endişeliler. Yönetenlerin bu 'Y' nesil de denilen nesli anlaması artık boynunun bir borcu. Buna mecburlar zira anlaşılmazlarsa gelecekte mutsuz bir toplum bekliyor bizi demektir çünkü bugünün yeni dediğimiz nesli 10 sene sonranın yetişkinleri!
Gezi'cilerden yanayım çünkü; bence de AKP iktidarının daha önceki iktidarların yaptığını yapıp politikalarını aldıkları oy oranına göre değil, toplumun geneline hitap edecek şekilde belirlemesi gerekiyor. Hükümetin toplumsal uzlaşma, total huzur ilkesinden uzaklaşması hepimize kaybettirir. Ki sanırım onlar da bazı şeylerin farkına vardılar ve bundan böyle bu ilkenin çevreleyeceği döngüden ayrılmamaya gayret edeceklerdir.
Geçelim şimdi neden diğer taraftan da yani ikitidardan da yana olduğuma!
Çünkü; Gezi Parkı meselesi artık o ilk çıkış noktasında değil! Görünen köy klavuz istemez, gelinen noktada istenen tek şey ya hükümetin istifası ya da Başbakan Erdoğan'ın kellesi! Ben bu oyuna gelmem çünkü bir hükümeti indirmenin ya da politikası beğenilmeyen bir Başbakan'ı götürmenin yolu isyan çıkarmak ya da darbe yapmak değil, sandıktır!
Gidelim ne derdimiz varsa sandıkta görelim. Amaç Tayyip Erdoğan'ı indirmekse gelin sandıkta indirelim!
Bir şey daha... Başbakan, "Bu işin arka planında faiz lobisi var, derin güçler var" çıkışıyla yerden göğe kadar haklı!
Bazıları kör olduğu için görmüyor ama ben görüyorum o 'güm' diye karşımıza dikelen 'Y nesil' üzerinden gerçekten de nemalanmak isteyen sotaya yatmış namussuzları! İstiyorlar ki Başbakan Erdoğan yıpransın, hükümet yıkılsın ve 'Hadi bana eyvallah' noktasına gelip çekip gitsin. Sonra onlar da diledikleri gibi at koştursunlar bu ülkede. Yemezler!
Ayrıca kimse kusura bakmasın. Dün pankart ve flama toplama amacıyla Taksim'e çıkan ve kimlere hizmet ettikleri belli olmayan molotofçuların da aralarında bulunduğu bir eylemci topluluğunu ben desteklemem arkadaş.
Yapmam çünkü 90'lı yılların öğrencileri olarak biz çok ceremesini çektik bu alçakların.
Nice arkadaşlarımız pisi pisine hayatını kaybetti, nice arkadaşlarımızın geleceği söndü bu pislikler yüzünden.
O nedenle de işte günlerdir twitter'da bas bas bağırarak söylediğimi bir kez daha yineliyorum.
Hükümete, Başbakan'a olan öfkesini 'Y nesil' üzerinde mastürbasyon yaparak gidermeye çalışanların inadına hem de!
Eyyy Y Nesli, eyyy gençler...Verilecek mesajlar verilmişken yeterince ve bu mesajları alması gerekenler de fazlasıyla almışken durdurun bu eylemleri ARTIK!
Çok geç olmadan... Sizlerin geleceği üzerinden kurgu yapanların emeli hasıl olmadan...
Ve son sözüm alçakça hesap, kitap, plan peşinde olan hainlere; Boşuna heves etmeyin! Kurduğunuz kumpaslarınızda kendiniz boğulacaksınız ve bu ülkenin sağduyusu size ne Tayyip Erdoğan'ı yedirecek, ne de o bi lokma bebeleri!
