6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanmış aydınlatma metnimizi okumak ve sitemizde ilgili mevzuata uygun olarak kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak için lütfen tıklayınız.
Kıbrıslı Rum, katledilen Türk kayıpların mezarını gösterdi

Kıbrıslı Rum, katledilen Türk kayıpların mezarını gösterdi

27.08.2015 | 11:44

25 Kasım 1963’te Kıbrıs’ta Karaoğlanoğlu çıkışındaki barikatta durdurulan ve bir daha haber alınmayan Kıbrıslı Türk kayıplar Şevket Nadir ve İbrahim Nidai’nin yerleri vicdan azabı çeken bir Rum tarafından itiraf edildi.

25 Aralık 1963'te Girne'den Lapta'ya dönerken, Alsancak yakınlarındaki bir Rum barikatında durdurulup tutuklanan, arkasından da öldürülüp kayıp edilen Kıbrıslı Türkler Şevket Kadir ve İbrahim Nidai'nin kalıntıları Girne Alsancak yakınlarında bir noktada araç içerisine toprağa gömülü olarak tespit edildi. Olaya karışan vicdanı rahatsız bir Rum, ihbarda bulunarak Türk kayıplarının öldürülüp gömüldüğünü itiraf etti. Kayıp Şahıslar Komitesine ismini vermeden ihbarda bulanan Rum'un 85 yaşında yatalak olduğu belirtildi. Rum'un komiteye "Ben öldürmedim ancak öldürenlerin yanındaydım ve araba ile gömenlerden birisi de benim" dediği öğrenildi.
Kadir ve Nidai'nin Rumlar tarafından infaz edildikten sonra araçları ile birlikte söz konusu noktada bulunan bir gaminiye (kireç ocağına) atıldıkları ve üzerlerinin toprakla örtüldüğü bildirildi.
İhbar üzerine bölgede başlatılan kazı çalışmaları bir haftadır titizlik ile sürdürülüyor. Şehitlerin bulunduğu bölge Kayıp Şahıslar Komitesi tarafından ince kazı ile devam ettiği için aracın yerinden çıkartılma çalışmaları bölgede devam ediyor.
İhlas Haber Ajansı muhabirine konuşan Şevket Kadir'in oğlu, Salahi Uçkan, "Babam kaybolduğunda ben üç yaşındaydım. 25 Aralık 1963 günü babam ve İbrahim Nidai araba ile Girne'ye gittiler. Girne'ye gidip gerekli görüşmeleri yaptıktan sonra Lapta'ya dönerlerken Karaoğlanoğlu yakınlarında Rum barikatında durduruldular. O gün Rumlar her geleni geçeni durduruyorlarmış. Rumlar arabadakilerin Türk olduğunu tespit edince, onları alıkoydu. Sonra da arabaları ile buraya getirip öldürdüler ve arabalarıyla birlikte kireç ocağının içine attılar. Sonra da üzerleri örtüldü" diye konuştu.
Uçkan "O dönemde biz de babamların o barikattan alındıktan sonra vurulup bir yerlere gömüldüğünü biliyorduk ama yığınla dedikodu da yapılıyordu. Kimisi vurdular denize attılar dedi, kimisi başka şeyler anlattı ama akıbetlerinden hiçbir zaman emin olamadık" sözlerini kullandı.
Daha evvel de babalarının gömüldükleri yer hakkında çeşitli ihbarlar alındıklarını anlatan Uçkan "En sonunda babamların bulunduğu noktayı Kayıp Şahıslar Komitesine ihbar eden bir Rum oldu" dedi. Kazıların yaklaşık 1 hafta önce başladığını belirten Uçkan, ihbarın Mart ayında geldiğini ancak yerin tam olarak belirlenmesi için beklediklerini kaydetti. Uçkan, "Haritalar ve adamın tarifleri doğrultusunda bir hafta önce de bu noktada kazı başladı. Kazılar sonucunda önce arabaya ulaşıldı, arabanın orda olduğu tespit edildi, orasının kireç ocağı olduğu tespit edildi. Arabanın ters olarak ocak içinde olduğunu gördük. Çürümüş bir vaziyette tabii araba. Umuyoruz ki babam ve İbrahim Niadi'nin de kalıntılarına bu araç içerisinde ulaşacağız" dedi ve ekledi "Şu ana kadar olan bilgiler doğru olması bizi rahatlatıyor."
Uçkan "Şehitlerimizin orada olma ihtimali çok yükseldi. Sanıyorum 3-4 gün içerisinde ulaşabileceğiz. Komitenin yaptığı çalışmalar çok hassas şekilde sürdürülmektedir. Ancak henüz kemiklere ulaşamadığımız için illa ki yüzde yüz bulduk diyemiyorum ama umudumuz çok yüksek seviyede" şeklinde konuştu.
Uçkan " Tabii bu çok kolay bir durum değil size 52 yıl sonra babanın kayıp diye bildiğiniz babanızın mezarının gömülü olduğu yerin bulunduğu söylendiğinde o an ölmüş gibi o an öldürülmüş gibi inanılmaz bir acı yaşıyorsunuz" diyerek duygularını ifade etti.
Sıradaki

OTOMATİK OYNAT

SON DAKİKA