6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanmış aydınlatma metnimizi okumak ve sitemizde ilgili mevzuata uygun olarak kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak için lütfen tıklayınız.
Cumhurbaşkanı Erdoğan gözyaşlarına hakim olamadı

Cumhurbaşkanı Erdoğan gözyaşlarına hakim olamadı

05.08.2016 | 08:13

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TRT ortak yayınına konuk oldu. Cumhurbaşkanı yaptığı açıklamada, “TİB paralelin en önemli yapılandığı yerdi” dedi.

Telekomünikasyon İletişim Kurumu Başkanlığı'nın kapatılması hakkında düşüncelerini aktaran Erdoğan, "Geçenlerde de söyledim, TİB'in kapatılması… Bu örgüt tamamen paralelin en önemli yapılandığı yerdi. Burayı tamamen kapayarak içerde işe yarar tipler varsa bunları Bilişim Teknoloji Kurumu alır, diğerlerini de tamamen kovmamız lazım. BTK'ya devredilmek sureti ile orası zaten aynı işi yapabilecek güç ve kabiliyette. O olmadı aynı şekilde şu anda Emniyet, istihbarat, jandarma, MİT, buralarda da değerlendirilmesi mümkünse buraya da aktarılabilir. Böyle lüzumsuz bir yeri tutmanın hiçbir anlamı yok. Burada ciddi bir yanlış yapıldı. Bu yanlışın sonuçlarını da gördük, dolayısıyla bunlarla birlikte çalışmanın da bir anlamı yok. Tamamen burayı kazıyarak işi bitirmemiz lazım" ifadelerini kullandı.
"Türk Silahlı Kuvvetleri kendi içine hakim değil"
15 Temmuz sonrasında Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yıpratıldığı iddialarına değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu süreçten yıpranmama, zarar görmeme gibi bir durum olamaz. Yapmaları gereken bir görev var. Türk Silahlı Kuvvetleri kendi içine hakim değil. Aynı şey polisimiz içinde geçerli ama böyle bir kalkışmayı onlar yapmadı, Silahlı Kuvvetlerimizin içinden bu oldu. Kendi komuta kademesine yaptıkları muameleyi izlediniz. Genelkurmay Başkanı'ndan tutun da bütün kuvvet komutanlarına varıncaya kadar ellerini kelepçeleyerek, yerlere yatırarak, her türlü hakareti yapmak suretiyle… Kendi yanlarında taşıdıkları emir subayları kendilerine ihanet etti. Aynı benim yanımdaki kurmay gibi. O da aynı ihaneti yaptı. Sadece o değil tabi. Bunlarla ilgili şüphelerimiz vardı. Şüphelerimizle ilgili bütün eş, dost, akrabalarını sorduk. Köyüne, mahallesine varıncaya kadar incelettik, herkes bize 'şöyle iyidir, böyle iyidir' diye anlattı. Bunlar takiyyeyi çok iyi yapıyor. Kendilerini iyi gizledikleri için gelen referanslar olumlu. Tekrar ben Cumhurbaşkanlığı'nda da şuan itibariyle Başbakanlıktaki koruma müdürümü alacağım, onunla beraber çalışacağım. Şu anda emniyetten polis müdürü arkadaşım bu görevi ifa ediyor. Onunla beraber yola devam edeceğiz. 10 bine yakın gözaltında olan insan var. Bu basit bir rakam değil. Burada kalır mı; söyleyeyim kalmaz. Herkes konuşuyor şimdi. Halkalar sökülmeye başladı" açıklamalarında bulundu.
"Bunlar her siyasi partiyle pazarlık halinde"
Darbe girişimine kalkışan FETÖ'cü subayların terörle mücadelede Türkiye'ye engel teşkil ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları ifade etti:
"Öyle veya böyle şu anda terörle mücadele devam ediyor. Bundan sonraki süreçte terörle mücadelede aksamalar, bunların içinde bu alçaklara kadar var. Şimdi bunlar çıkacak ortaya. Onu provoke edenler de var. O tür bilgiler gelmeye başladı. Bölücü terör örgütü ile işbirliği içinde olanlar da var, Suriye'nin kuzeyinde PYD ile işbirliği içinde olanlar var, DAEŞ'le işbirliği halinde olanlar var. Bunlar ifadeleri alınırken hepsi yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Bunları seçim kampanyalarında tanıdık. Zaten biliyorsunuz her siyasi partiyle bunlar pazarlık halinde. Bunlarda ilke diye bir şey yok, ilkesiz bunlar. Onun için de nerede, ne zaman, ne yapacakları hiç belli olmaz, tam bir bukalemun. Tüm bakanlıklar yoğun bir çalışmanın içerisinde. Herkes neyin ne olduğunun gayet farkında. Ben de mesela Devlet Denetleme Kurulu'nu bu görevle görevlendirdim. Sayın Başbakanımız da Teftiş Kurulu'nu bununla ilgili görevlendirmiş vaziyete. Bakan arkadaşlarımızla gerek burada yaptığımız Bakanlar Kurulu'nda, gerek Çankaya'da yapılan Bakanlar Kurulu'nda kesinlikle bu işin üzerine amansızca gitmemizin gereğini hep telkin ediyoruz. Bunu yapmak zorundayız, başka çaremiz yok. İnsanoğlu belli bir yerden sonra rehavete kapılıyor. Artık bu işler bitti noktasına geliyor. Daha durun bakalım, ciddi şeyi daha yeni başlattık. Terörün tehditlerinin sona ermesi gibi bir şey mümkün olmaz. O ancak kazınmanın bitmesiyle, hani kanser hücresi diyoruz ya o virüs kazınıp atılırsa ondan sonra 'temizlendi artık' diyebiliriz. Şu anda yokuşun başındayız. Tüm medyanın takındığı tavır sebebiyle memnunum ama bu tavrı medya, iş dünyamız korumalı. Burada biliyorsunuz iki gün önce uluslararası Türkiye'deki yatırımcıların CEO'ları ile görüştüm. İyi bir görüşmeydi. Bugün yerli sanayici ve işadamları ile görüşme yaptık. Hepsinden bu konuda destek istedik. Hepsinde bir kararlılık gördüm, bu sürece yönelik de gerek buraya, gerek hükümetimize şükranlarını ifade ettiler. Aynı kararda devam etme ricasında bulunduk. Tüm işadamlarımızı bu konuda kararlı gördüm. Bu birlik, beraberlik bizde olduktan sonra Allah'ın izni ile bu işi aşarız. Hele hele tankların altına yatacak kadar kavi bir imana sahip bu millet var ya… Allah'ın izniyle biz bu milletle bir olduk, iri olduk, diri olduk, kardeş olduk hep birlikte Türkiye olduk. Şimdi de beraber bu yolda yürüyeceğiz."
"Şehitler tepesi boş değil, boş kalmayacak"
Demokrasi gazileri ile yapılan röportajları izleyen Erdoğan, gözyaşlarını tutamadı.Demokrasi şehitleri ve gazilerinin hikayelerinin içerisinde, kendisini duygulandıranların olup olmadığı yönündeki soruyu cevaplarken gözyaşlarına hakim olamayan Erdoğan, "Bunların hepsi de bizi duygulandırıyor. Duygulandırmayan hiçbir tanesi yok. Kah şehidimizin görüntüsü, kah şehidimizin annesinin, babasının, dedesinin kullandığı ifadeler bizleri duygulandırıyor. Gazilerimizin kimisinin kolu kopmuş, kimisinin kolu parçalanmış, kimisinin dizden itibaren ayağı yok. Onların bu halleriyle kullandıkları ifadeler çok ilginç. Tabi bunları görünce milletimle iftihar ediyorum. Geçenlerde 88 yaşında bir annenin evladının gazi olmasıyla ilgili olarak telefonda bana söyledikleri ister istemez milletime olan güvenimi daha da attırıyor. Bunlarda istisna olmaz. Hepsi birbirinden etkileyici. Hepsi geleceğe yönelik bizim imanımızı, bizim azmimizi arttırıcı olaylar, kısacası şehitler tepesi elhamdülillah boş değil.
Sıradaki

OTOMATİK OYNAT

SON DAKİKA