Marmara Belediyeler Birliği'nde düzenlenen 'Aile İçi İletişim' seminerinde, İletişim Uzmanı Enver Seyitoğlu şöyle bir açıklama yapmıştı: "Türk dizilerinde baldız-enişte enflasyonu hakim. Tam sekiz ayrı dizide, baldız-enişte ilişkisi yaşanıyor ve toplumumuzun bilinçaltına tehlikeli sinyaller gönderiliyor. Bu tarz diziler izlemek yerine komedi dizileri izleyin..." Bu açıklamadan bir hafta sonra; Adana'da bir erkek, ablasını, eniştesini, eniştesiyle ilişki yaşayan küçük kız kardeşini ve annesini öldürdü. "Ne alaka?" demeyin. Hayat bize bir ayna tutuyor, gören var mı orada kendini? Bu ülkede halkın televizyon dizileriyle kurduğu bağ konusunda bazen fıkra gibi ama çoğunlukla da insanın üzerinde çokça düşünmesi gereken olaylar yaşanıyor. 'Öyle Bir Geçer Zaman ki' dizisinin balıkçısı, 'Ali Kaptan'dan dayak yedikten sonra, bir garson; "O adam bir daha gelirse, sen elini sürmeyeceksin, bana haber vereceksin" demiş. Geçen akşam bir genç kız, Asmalımescit'te 'Fatmagül'ün Suçu Ne?' dizisinin bir oyuncusu ile karşılaşmış ve arkasından "Fatmagül'ün olmak istiyorum" diye bağırmış. Daha anlatayım mı!