Toplumda sanılandan daha yaygın olan uyku apnesinin sadece horlama sorunu olmadığını belirten Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Buse Çağla Arı, uyku apnesinin sebeplerini, belirtilerini ve tedavi yöntemlerini anlattı.
AŞIRI KİLO TETİKLEYİCİ
Özellikle çevresel faktörlerin büyük etkisi olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Arı, bu sorunun kontrol altına alınmadığında hayat kalitesini ciddi şekilde düşürebileceğini belirtti. Uyku apnesinin nedenleri arasında genetik faktörlerin ikinci planda kaldığını belirten Doç. Dr. Arı, hastalığın en büyük tetikleyicilerinin çevresel faktörler olduğuna dikkat çekerek, "Uyku apnesinin gelişiminde, aşırı kilo alımı ve sağlıksız beslenme önemli rol oynuyor. Özellikle insülin direnci, metabolik sendrom, kalp hastalıkları gibi durumlar metabolizmayı yavaşlatarak, apnenin oluşumunu hızlandırıyor" dedi.
KALP HASTALIKLARINI ARTIRIYOR
Uyku apnesinin en sık görülen belirtilerinin baş ağrısı, aşırı uyku hali, konsantrasyon sorunu ve unutkanlık olduğunu dile getiren Doç. Dr. Arı, bu durumun uzun vadede ciddi hastalıklara yol açabileceğini vurgulayarak, şöyle dedi: "Hastalarda özellikle sabahları enseden başlayıp başın tepesine doğru yayılan sıkıştırıcı tarzda baş ağrıları sık görülüyor. Bunun dışında gündüz aşırı uykululuk hali, dikkat dağınıklığı ve unutkanlık gibi şikayetlerle karşılaşıyoruz. Tedavi edilmezse ilerleyen dönemlerde Alzheimer ve diğer demans hastalıklarına zemin hazırlayabilir. Ayrıca uzun süreli uyku apnesi, iskemik hastalıklara ve kalp-damar rahatsızlıklarına da yol açabiliyor."
HORLAMA VE NEFES DURMASINA DİKKAT!
Uyku apnesinin teşhisinde en önemli noktanın hastanın gece boyunca gösterdiği belirtiler olduğunu söyleyen Doç. Dr. Arı, "Horlama esnasında aniden nefes durması ve ardından tekrar horlamaya devam etme uyku apnesinin en belirgin göstergesidir. Bunun dışında sabahları yorgun uyanma, gece terlemeleri ve sık idrara çıkma gibi belirtiler de hastalığın habercisi olabilir" dedi.
UYKU LABORATUVARINDA TEST
Uyku apnesinin kesin tanısının konulması için uyku laboratuvarlarının önemli bir rol oynadığını belirten Doç. Dr. Arı, "Öncelikle hastayı bir gece boyunca uyku laboratuvarında polisomnografi testiyle takip ediyoruz. Eğer uyku apnesi tespit edilirse, PAP cihazı ile pozitif hava basıncı vererek, hastanın solunumunun durmasını engelliyoruz. Bu tedavi yöntemi, uyku esnasında hastanın oksijen seviyesini dengeleyerek, apne nöbetlerinin önüne geçiyor" şeklinde konuştu.
