Mehmet Akif Ersoy Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ali Kemal Kalkan, kalp yetmezliğine dikkat çekti.
Kalbin düzenli elektriksel uyarıya ihtiyaç duyduğunu söyleyen Prof. Dr. Kalkan, "İşte bu uyarı yine kalbin içinde olan özelleşmiş elektrik sistemleri sayesinde sağlanır. Kalbin içinde düzenli elektriksel uyarı sağlayan odaklar ve bu uyarıyı tüm kalp dokusuna eşit ve senkronize dağıtan elektrik yolakları mevcuttur. Kalp dakikada 60-100 arası elektrik uyarıyı üretir ve kalbin kasılmasını sağlar. Bu sayede döngü sorunsuz devam eder. Kalp başlıca, kasılma görevi gören odacıklar, bunların arasında kontrollü geçiş yapan kapakçıklar ve bu düzeni sağlayan elektriksel bölgelerden oluşan kompleks ve özel bir organdır" dedi.
Kalp yetersizliğinin, kalbin yapısal veya fonksiyonel bozulmasından kaynaklanan vücudun ihtiyacı olan oksijeni ve gerekli maddeleri taşıyan kanı dokulara yeterli miktarda gönderememesi sonucunda gelişen bir hastalık olduğunu söyleyen Prof. Dr. Kalkan, şöyle dedi: "Birçok nedene bağlı gelişebilen bu hastalıkta kalbin sol veya sağ taraflı pompa fonksiyonlarını göstermede bozukluklar yaşanır. Kalp döngüsünü sağlayabilmesi için daha fazla yorulmaya başlar. Kalbin pompa fonksiyonlarında görülen bu bozukluklar bir süre sonra diğer organları ve hormonal sistemi negatif anlamda etkilemeye başlar. Kalp yetersizliği başta dolaşım sistemi organları ile birlikte diğer organ ve hormonal sistemlerin birlikte etkilendiği karmaşık bir klinik durumdur."
YAŞLA BİRLİKTE RİSK ARTAR
Prof. Dr. Kalkan, hastalığın ilerleyen dönemlerinde sık hastaneye yatış ve hayat kalitesinde düşme görüldüğünü belirterek "Toplumda kalp yetersizliği görülme oranı genel olarak yüzde 2-3 iken, 80 yaş sonrası yüzde 15-20'lere çıkmaktadır. Yaşla birlikte hastalığın görülme sıklığı artmaktadır. Ülkemizde ve dünyada yaşlı nüfus artmaktadır. Diyabet ve koroner arter hastalığının da sıklığı arttığı düşünüldüğünde önümüzdeki 10 yılda ülkemizde görülen kalp yetersizliği hastası sayısının 2 katına çıkacağı tahmin edilmektedir" diye konuştu.
GÜNLÜK İŞLERİNİ YAPAMAZ HALE GELİR
Kalp yetersizliğinin belirtilerini ise Prof. Dr. Kalkan, şöyle sıraladı: "Nefes darlığı, düz yatamama, ödem, halsizlik, yorgunluk, efor kapasitesinde kısıtlanma, çarpıntı, göğüs ağrısı, öksürük, geceleri nefes darlığıyla uykudan uyanma, baş dönmesi ve bulantı gibi şikayetler kalp yetersizliğinin önemli belirtilerindendir. İleri evrelerde kas kaybı ve kilo kaybı da sık görülür. Egzersiz kapasitesi bu hastalarda düşmüştür. Yine ilerleyen durumlarda kişi en ufak harekette nefes darlığı ve yorgunluk hisseder. Günlük işlerini yapamaz hale gelir. Bu kişilerde depresyon gelişmesi de sık görülür."
HASTALIĞIN NEDENLERİ
Kalp yetersizliğinin birçok kanserden daha ölümcül bir hastalık olduğunu söyleyen Prof. Dr. Kalkan, kalp yetersizliğine neden olan durumları şöyle sıraladı:
Kalp krizi (Koroner arter hastalığı)
Kalp kapak hastalıkları
Kalp kası hasarı (kardiyomiyopati)
Doğumsal kalp hastalıkları
Kalpte ritim bozukluğu
Hipertansiyon
Kalp kası iltihabı
Tiroid hastalıkları,
Viral enfeksiyonlar (HIV, Covid-19)
Diyabet
Alkol kullanımı
Sigara
Sürekli kullanılan bazı ilaçlar
Obezite
TANI NASIL KONULUR?
Kalp yetersizliği tanısının nasıl konulduğunu ise Prof. Dr. Kalkan, şöyle anlattı: "Hastanın şikayetleri ve tıbbi geçmişi öğrenilir. Ayrıntılı fizik muayenede kalp yetersizliği ve buna neden olabilecek risk faktörleri tespit edilmeye çalışılır. Kan ve idrar tahlilleri planlanır. Ekokardiyografi (EKG) yapılır. EKG, kalbin boyutları, kasılma fonksiyonları ve yapısal bir anormallik olup olmadığı hakkında bilgi verir. Gerekirse efor testi ve koroner anjiyografi yapılabilir."
KALP NAKLİ GEREKEBİLİR
Kalp yetersizliği tedavisiyle ilgili de bilgi veren Prof. Dr. Kalkan, şunları söyledi: "Hayat tarzı değişiklikleri, ilaç tedavisi, gerekli bazı durumlarda girişimsel ve cerrahi tedaviler ve yine gerekli durumlarda kalp pili uygulanır. İleri evre kalp yetersizliği hastalarında mekanik destek cihazlarının takılması veya kalp nakli tedavi seçeneklerindendir."
