Türkiye'nin en iyi haber sitesi
Diyabet nedir?
Giriş Tarihi: 04.06.2013 17:02 Güncelleme Tarihi: 25.01.2018 17:09

Vücudumuzda midenin arka kısmında pankreas adında bir bez bulunur. Bu bez kan şekerini düzenleyen hormonlar salgılar. Bu hormonlardan biri insülindir. İnsülinin salgılanamaması ya da etkisiz kalması sonucu hücrenin enerjisini karşılamak gibi çok önemli bir görevi olan şeker (glukoz) hücreye giremez. Hücreye giremeyen bu şeker kanda birikir. Kanda normal bulunması gereken miktardan daha fazla bulunur. Bu da bütün hücrelere zarar verir. Çünkü fazla şeker vücutta zehir gibidir. Şeker hastalığı aileden gelen (kalıtsal) ve çevresel faktörlere bağlanmaktadır.

BELİRTİLER

Çok fazla su içme ve içme isteği,
İştahın açılması ve fazla yemek yeme,
Çok sık idrara çıkmak ve geceleri bunun için sık sık uyanmak,
Ciltte kuruma,
Sürekli halsizlik ve yorgunluk, çabuk yorulmak,
Yaraların geç iyileşmesi,
Bazen bulanık görmek gibi belirtileri vardır.

ŞEKER HASTALARINDA HANGİ HASTALIKLAR VEYA RAHATSIZLIKLAR GÖRÜLEBİLİR?

Şeker; kanda bulunduğundan ve kan da damar içinde dolaştığından damara zarar verir. Başta kalp, beyin, böbrek gibi hayati işlev gören organlarda olmak üzere, ayaklarda ve gözlerde tahribat ve sorun meydana getirir. Şeker (glukoz) miktarı çok arttığında idrarla şeker kaybı da fazla olur. Oluşan idrar miktarı artar.

Damarlarda hasar sonucu yeterli miktarda kan dokulara gidemezse kalp krizi, felç, böbrek hastalıkları, körlük, uzuvlarımızda kangren, görme bozukluğu riski artar. Ayrıca bu damarlardaki hasar sonucu damar tıkanıklığı, böbreklerdeki hasar sonucu da hipertansiyon meydana gelir.

Şeker (glukoz) kullanılamadığı için vücut, yağları ve proteinleri kullanmaya başlayacaktır. Bu yüzden hem kilo kaybı hem de vücutta asit fazlalığı ortaya çıkar ve hasta, ölümle sonuçlanabilecek şeker komasına girebilir.

ŞEKER HASTALIĞININ ÇEŞİTLERİ

Genel olarak iki tip şeker hastalığı (diyabet) vardır. Bu sınıflama nedenlerine ve başlangıç yaşına göre yapılır.

TİP 1 ŞEKER HASTALIĞI

Pankreasta insülin yapan beta hücreler hasarlanır ya da insülin yapımını engelleyecek hastalıklar ortaya çıkarsa tip 1 diabet ortaya çıkar. Başlaması çok zaman almaz. Genellikle birkaç gün ya da birkaç hafta içinde ortaya çıkar.

Önemli üç tane bulgusu mevcuttur:

Kandaki şeker (glukoz) miktarı artar,
Karaciğerde enerji ve kolesterol yapımı için yağ kullanımı artar,
Vücut proteinleri azalır
Başlama yaşı 20'den küçüktür. İnsülin üretilemez veya az üretilir. Hasta zayıflar.

TİP 2 ŞEKER HASTALIĞI

Bu tip şeker hastalığında sorun, insülinin eksikliğinden ziyade insülinin etki gösterememesidir. İnsülinin bağlanma yerinde sorun vardır ya da bağlanma yeri sayısı azdır. Tip 1'e oranla çok daha fazla görülen bu hastalık yetişkinlerde görülür. Başlama yaşı genelde 40'tan büyüktür. Bu nedenle erişkin tipi diyabet de denir. Hastaların çoğu şişmandır.

Ayrıca bazı hamileliklerde hormon salgısına bağlı olarak hamilelik (gestasyonel) diyabeti ortaya çıkabilir. Hamilelik sona erince kan şekeri normal düzeyine iner, ama sonraki 10-20 yıl içinde tip 2 diyabet oluşabilir.

KİMLER RİSK ALTINDA?

Şeker hastalarının çoğunda erişkin tipi diyabet (tip 2 diyabet) görülür. Bu nedenle şeker hastalığı derken genellikle bunu kastediyoruz. Bu hastalığa yakalanmada risk oluşturan faktörler şunlardır:

Ailesinde şeker hastası olanlar,
Fazla kilolu insanlar (bunu beden kütle indeksi-BKİ- ile anlayabiliriz. (BKİ'si 25 in üzerinde olanlar risk altındadır),
Hızlı yemek yiyenler, çabuk acıkanlar,
Yüksek tansiyonu olanlar,
Kandaki yağ miktarı fazla olanlar,
Hareketsiz bir yaşam tarzı sürenler,
Yaş ilerledikçe hastalık riski artar.
Bütün bu faktörlerle birlikte yağları vücudun bel bölgesinde toplananlar (şişman olmasalar bile) bel çevresi erkekte 102 cm.'i kadında 88 cm.'i geçenler risk altındadır. Buna yakın değerlerde olanlar ise dikkat etmelidir.

TANI

Tanı için idrar ve kanda çeşitli kimyasal testler yapılır.

İdrarda şeker bulunması: Sağlıklı bir kişide idrarla şeker kaybı farkedilemeyecek düzeyde iken şeker hastalarında bu miktar fazladır ve hastalığın şiddetine göre değişir.

Açlık kan şekeri düzeyi: Bu düzey normalde 126 mg/dl nin altında olmalıdır.Bunun üzerindeki değerler şeker hastalığında tanı konulması için önemlidir. Bununla birlikte günün herhangi bir zamanında yapılan şeker ölçümü 200 mg/dl nin üzerinde ise kişi şeker hastasıdır.

Glukoz tolerans testi (GTT): Bu test şeker hastalığı teşhisi konmasında çok önemlidir. Kişi aç iken vücut ağırlığının kg'ı başına 1 gr şeker(glukoz) verilir. Şeker hastası olmayan bir kişi için sonraki 2 saat içinde ortalama 90 mg/dl'den 120-140 mg/dl'ye kadar çıkar ve normalin altına döner. Fakat şeker hastası olan birinde zaten açlık kan şekeri 110 mg/dl nin üzerinde olduğundan bu test uygulandığında çok daha fazla artış gösterir ve ancak 4-6 saat sonra düşer, ama ilk düzeyinin altına inmez.

Soluğun aseton kokması: Şeker hastalarının soluk verme sırasında nefesleri aseton şeklinde kokar. Çünkü aseton nefes verirken buharlaşır.

TEDAVİ

Tedavideki temel amaç kan şeker düzeyini normal sınırlar içinde tutmaktır. Bunu sağlamak için hastaya ilk önce perhiz verilir. Kişinin dengeli ve yeterli beslenmesi için perhiz doktor kontrolünde kişinin yaşına kilosuna cinsine göre belirlenmelidir.

Şeker hastalarına toz şeker, kesme şeker, bal gibi çabuk sindirilen besinler yasaklanmıştır. Bunun yerine hastalar için en uygun besinler olan taze sebzeler ve tahıllar önerilir. Örneğin beyaz ekmek yerine kepekli ekmek tercih edilmelidir. Böylece vücut doğru beslenme sayesinde insülini daha iyi kullanır.

Protein ve yağ düzeyi de minimuma indirilmelidir. Çünkü protein karaciğerde şekere (glukoza) dönüştürülür. Yağ da çok önemli bir enerji kaynağıdır ve kilo sorununa yol açar. Bu nedenle hayvansal yağ ve margarinden uzak durmak gerekir. En uygun olan yağ bitkisel yağlardır.

Bir diğer tedavi metodu ise spor yapmaktır. Egzersiz yapmak kaslardaki şekeri yakmamızı sağlar. Hem de kilo problemini engellemeye yardımcı olur. Ancak spor yaparken bilerek yapmak çok önemlidir. Yoksa fayda yerine zararı olabilir.

En önemli tedavi şekli ise insülin tedavisidir. Vücuda verilen insülin kan şekerini ayarlar ve dengede kalmasını sağlar. Bu tedavi doktor kontrolünde hastalığın şiddetine göre gereken dozlarda uygulanmalıdır.

ŞEKER HASTALARININ DİKKAT ETMESİ GEREKENLER

Diyabet hastasının rutin olarak kontrollerinin yapılması ve ilaçlarını düzenli olarak kullanması gerekmektedir. Ayrıca verilen diyete de uyulmalı ve insülin kullanımında hassas olunmalıdır.

Yılda en az bir kez göz ve böbrek muayenesinin, 2 yılda bir dış muayenesinin yapılması gerekmektedir.

Diyabet hastaları için ayaklar da önemlidir. Bu sebeple her gün ılık sabunlu su ile yıkanmalı ve ardından kurulanmalıdır.

Cilt kuruluğu sebebiyle nemlendirici bir krem kullanılmalıdır.

Çıplak ayakla dolaşılmamalı, yaz mevsiminde de çorap giyilmelidir. Çorap seçiminde pamuklu olanlar tercih edilmeli ve bacağı sıkmayan, iz bırakmayan çoraplar giyilmelidir.

Ayaklarda nasır oluşumu başladığında mutlaka cildiyeye gidilmeli ve tedavi edilmelidir. Ayak tırnakları düz olarak kesilmelidir.

Ayakkabı seçiminde ise ayağa tam oturan, sıkmayan ve vurmayan ayakkabılar tercih edilmelidir.

Sigara ve alkolden sakınılmalıdır.

Stres ve sıkıntıdan uzak durulmalıdır.

Şeker ölçüm aleti temin edilmeli ve takibi düzenli olarak yapılmalıdır.

Rutin kontrollere zamanında gidilmesi, ilaç ve insülinin düzenli kullanımı, düzenli beslenme ve egzersiz artık diyabet hastalarının alışkanlık haline getirmesi gerekenlerdendir.

GİZLİ ŞEKER

Açlık kan şekerinin 90-126mg arasında olması durumudur. Bu durumda bulunan kişiler metabolizma diyeti yaparak şekerden kurtulabilirler.
İlk ölçümde kan şekeri 100mg'ın altında çıksa da ikinci şeker yükleme testi sırasında 2.saat kan şekerinin 140-200mg arasında çıkmasıyla teşhis edilebilmektedir.

BELİRTİLER

Tatlı krizlerine girilmesi
Gebelikte kan şekerinin bozulması
Gündüzleri uyuklama
Hızlı kilo kaybı veya alımı
Gece su içmek için uykudan uyanma
Gece başın terlemesi
Görmede bulanıklık
Sabah uyanamama veya zor uyanma
Halsizlik, yorgunluk
Çabuk sinirlenme
Kolay depresyona girme
Kalpte çarpıntı

Diyabetli hastalar dışarıya tek çıkıyorlarsa üzerlerinde diyabetin tipinin (Tip1 veya Tip2) yazılı olduğu bir kart bulunması, yolculuk esnasında rahatsızlandıklarında (şekerin düşmesi veya yükselmesi durumunda) tedaviyi hızlandırabilmektedir.

SON DAKİKA