BİR noktayı açıklığa kavuşturmak isterim... Şöyle soruluyor: "Terör saldırısı Türkiye'de yapıldı. Ölenlerin büyük çoğunluğu Türk vatandaşıydı. Bombaları patlatanlar da Türk'tü. Hal böyleyken nasıl olur da 'Asıl hedef Türkiye değildi' denebilir?" Makbir soru. Cevap vermeye çalışalım... Sinagoglar vurulduğunda İsrail hükümeti mesajı alıp hemen harekete geçti. HSBC Bankası ve İngiltere (Britanya) Başkonsolosluğu saldırıya uğradığında ise Cumhurbaşkanı Sezer'den çok çok çok önce İngiltere Dışişleri Bakanı demecini vermişti bile. Çünkü o da mesajı almıştı. Elbette ülkemizde yapılan bu korkunç eylemden gereken dersleri çıkaracağız. Ancak... Evet 'biz' öldük ama bu kez 'asıl' hedef, daha doğrusu 'asıl mesaj verilen' biz değildik. Türkiye'yi 'doğrudan' vurmaya kalkışacak bir terörizm odağı, başka hedeflere yönelecektir. Burada maddi ve simgesel değeri olan hedefleri tek tek saymak istemem. Demokrasiyi dinamitlemek için başka... Laikliği sorgulanır kılmak için başka... Orduda rahatsızlık uyandırmak için başka... Hükümeti aciz göstermek için başka... Yandaşlarına, 'Dayanın, yılmayın' demek için başka... Nasıl savaş başka araçlarla sürdürülen siyasetse, terör de bir siyaset yapma biçimi: En kötüsü, en aşağılığı, en vahşisi...
(Not: "Teröristin hedef tercihinden ve mesajından bana ne; sonuçta Türkiye aynı tedbirleri almalıdır" denebilir. Doğru ama işbirliği yapacağınız kesimler, odaklar, ülkeler ve kendinizi savunurken gücünüzü nerede yoğunlaştıracağınız ona göre farklılık gösterecektir.)