Bizde adettir: Terör eylemi filan gibi olumsuz bir olay meydana geldiğinde, hemen " Bunu Türkiye'nin gelişmesini istemeyen dış güçler tezgahladı " denir.
Hakkari'nin Şemdinli ilçesindeki olay ise ' dış' güçlerin değil ' iç' güçlerin de bu tip tezgahlar düzenlediğini ortaya koyuyor. Bu konuda ciddi veriler birikmiş durumda. İşte bir tanesi...
Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı'nın (TESEV) ' Zorunlu Göç Raporu' için çalışmalara katılan hukuk doktoru Dilek Kurban, Hakkari'deki vahim durumu şöyle anlatıyor: "Hakkari'de sivil toplum kuruluşlarından, belediyelerden ve halktan çok ciddi iddialar dinledik. Yüzleri kar maskeli adamların gece yarısı evleri bastığına, gündüz adam kaçırdığına dair insan hakları derneklerine verilen dilekçeler, şikayetler var. Mesela ağustos ayında Hakkari'nin merkezinde gündüz vakti tüfekli, kar maskeli adamların minibüsten bir genci indirip götürdüğü anlatılıyor. Ertesi gün çocuk ölü bulunuyor. Valilik bunun üzerine açıklama yapıp, çatışma olduğunu söylüyor. Gündüz vakti yine kar maskeli silahlı adamlar minibüsten birini indiriyor. Avukatlar ve Ankara'dan milletvekilleri devreye giriyor. Bu kez valilik harekete geçiyor. Kaçırılan adam ertesi gün gözleri bağlı, çok kötü bir durumda bulunuyor. Kimin yaptığı bilinmiyor. Bunlar 90'ların başındaki kötü dönemi hatırlatan ciddi iddialar. Diyelim ki iddialar doğru değil, halkın korkuyor olması sorun zaten. Meclis bir an önce Hakkari'de inceleme yapmalı." ( Neşe Düzel ile röportaj, Radikal, 7 Kasım .) Bakalım ekonomide iyi bir performans gösteren hükümet, söz konusu 'iç güç'e haddini bildirebilecek mi?