Köprü ve otoyol geçiş ücretlerinin artırılmasına ilişkin karar iptal edildi, yürütme durduruldu.
31 Ağustos 2006'da İstanbul Boğaz Köprüleri'ne yüzde 33, paralı otoyol geçişlerine de yüzde 20 zam yapılmıştı.
CHP Genel Sekreter Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen, Ankara Bölge İdare Mahkemesi'nde dava açtı. 10'uncu İdare Mahkemesi de yukarıdaki kararı verdi.
Anadolu Ajansı'nın geçtiği habere bakıyorum: Bu zam niye durdurulmuş? Gerekçe neymiş biliyor musunuz? Efendim, " Uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğabileceği " endişesi varmış.
Bu gerekçeyi kabul etmek mümkün değil. Çünkü söz konusu zam zaten 5 aydır uygulanıyor. Eğer 'telafisi güç zararlar' olabilirse, yani endişe oysa, bu zararlar çoktan meydana gelirdi, biz de bunlara şahit olurduk.
Köprü trafiğinin biraz olsun rahatlaması için, daha da fazla zam yapılması (benim önerimi biliyorsunuz: 10 lira), buna karşılık toplu taşıma araçlarının bedavaya geçmesi gerekir.
Milletvekili Sevigen'in popülist talebi ve mahkemenin kararı ise tam tersi yönde: Adeta, " Hayır, köprü trafiği daha da yoğunlaşsın " diyorlar.
Kendilerine sorsanız, itiraz ederler ama alınan karar tam da bu anlama geliyor.
Talep ve karar yanlış çünkü köprü geçiş ücretinin ' karşılaştırmalı piyasası' yok! Ağustos ayında 3 liraydı, sonra 4'e çıktı, şimdi yine 3'e inecek. Neye göre 3, neye göre 4 lira? Niye 1 lira ya da bedava değil
Köprü geçiş ücretinin piyasasını belirleyen, köprünün işlevidir. Kent içi trafiğe yaptığı etkidir. Kaybedilen zamandır, durkalklarla harcanan fazla benzindir. Fiyatlar bu gerçekler içinde ayarlanır.
Hatırlarsanız, Başbakan Erdoğan " İstanbul'un altyapısı bu kadar aracı kaldırmıyor, plaka kısıtlamasına gidebiliriz " demişti.
Biz de böyle bir tedbirin demokratik hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmadığını belirttik. Demokrasilerde hükümet fiyatlarla, vergilerle, teşviklerle oynayarak halkı yönlendirir.
İstanbul'da yaşamayı pahalı, buna karşılık, faraza Denizli'de yaşamayı ucuz hale getirirsiniz... İnsanlar o tarafa doğru kaymaya başlar.
Köprü ücretine mahkemenin müdahale etmesinin, Başbakan'ın İstanbul'a vize ve plaka kısıtlaması istemesinden ' nitelik' olarak farkı yok. Konular elbette farklı ama ikisi de ' bürokratik zorbalık' çizgisinde, ikisi de " Yasak hemşehrim " diyor.