Olimpiyat fırtınası da geçti, yangın furyası da, döndük mü gene annemizin gündemine?
Kaç zamandır söylüyoruz:
Diyelim ki muhalefet seçimi kazandı... Bunlar parlamenter sisteme döneceklerdi ya, kazanan kişiye olağanüstü başkanlık yetkileri "tatlı" gelir de mızıkçılık ederse? Amiyane tabiriyle çamura yatarsa?
Önce "Durun bakalım, acele etmeyin, bu bir süreçtir" teraneleri...
Arkasından "Milli birlik ve beraberliğe en fazla ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde" lafazanlığı...
Kılıçdaroğlu da bundan korkuyor.
İmamoğlu veya Yavaş'ı cumhurbaşkanı yaparsa...
Bunlardan birincisi, eline güç geçirince nasıl şımarabileceğini göstermişti.
İkincisi sessiz ve derinden gidiyor ama gönlünden ne geçtiği bellidir.
Onun için Kemal Bey, ikisinin de önünü şimdiden kesti, belediyelerdeki başarılarının(!) bir dönem daha sürmesini istermiş...

***

Aynı endişe Kemal Bey'in kendisi için de geçerli midir?
Geçerlidir.
Peki Meral Hanım için?
Onun için de geçerlidir.
Kim gelirse gelsin, "Ya bu sisteme yapışır kalırsa" sorusu sorulacaktır.
Ortada imzalanmış herhangi bir "protokol" var mıdır, biz şu tarihte yeni bir anayasa yapacağız, şu tarihte halkoyuna başvuracağız, şu tarihte yeni bir seçime gideceğiz?
Yoktur. Ne olduğunu kendilerinin de tam olarak bilemedikleri "güçlendirilmiş parlamenter sistemin" yalnızca bol bol lafı vardır.
Kaldı ki, imzalı belge olsa bu neyi değiştirir?
İşte Kemal Bey, "Parti başkanları aday olmasın" şeklindeki kendi aforizmasını şimdi göz göre göre çiğnemiyor mu?
Bu kadar güvenilmez bir adamın hangi sözüne inanalım?

***

Onu değil de, neye inanmamanız gerektiğini ben size söyleyeyim:
Faşistlerin "Muhalefetin oyları iktidarı geçti" balonuna inanmayınız.
Kaldı ki iktidar Meclis'te belirlenmeyecektir.
Tayyip Erdoğan'ı "sollayıp geçecek çapta" bir adayları varsa, buyursunlar.
Hele İmamoğlu'nun ihtirasları aklının önüne geçer de Muharrem İnce misali kendi kontosuna iş tutmaya kalkarsa?..
Hele Meral Hanım gene kendini tutamazsa...
Hele ayrılıkçı Kürtler, Selahattin Demirtaş'ı aday gösterecek kadar kafayı sıyırırlarsa...
Şenlik başlıyor demektir.

***

Diyelim ki geldiler, Anayasa'yı da değiştirdiler ama referandumdan döndü...
Kaldılar mı onca karşı çıktıkları sistemle baş başa? Halka ne diyecekler?
Diyelim ki, Anayasa'yı değiştirdiler, referandumdan da geçti, "eski usul" seçime gidildi ve seçimi en büyük parti olan AK Parti kazandı...
Yandı mı keten helva gülüm?
Muhalif basın, bunu da yazın.

***

EKREM'E SÖYLE
"Ne olur, tatil planlarını değiştirmeyelim." Faik Öztrak

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz