Nereden başlayalım...
Mesela mart başında İmamoğlu'nun Cindoruk'u ziyaretinden başlasam mı?
Cindoruk, "İstanbul size emanet" demişti CHP adayına.
Eski devlet, yeni muhalefet arasındaki işaretleşmelerin açık sonucu 24 Mart'ta geldi. Cindoruk "intikam" dedi; "Bu yerel seçim intikam seçimi olacaktır."
Sonra da baklayı çıkarttı: "Üç büyük şehiri alacağız."
Nasıl Kılıçdaroğlu konuştuğunda dalgaya almak kolaya geliyorsa, Cindoruk'un bu sözleri için de "dinozor konuştu, ne önemi var" denilip geçildi.
Bizim mahalleye anlatamıyoruz ki...
Muhalefetin "çalışılmış/çalıştırılmış" hareketlerini anlamak için her detay önemli.
Sonra bir an geliyor; "Ya tezgahı hepsi biliyormuş, bir biz anlamamışız" deniyor.

*** Ama şimdi içerisini bir yana bırakıp yine dışarıya bakalım...
Neden?
Çünkü hep vurguladığım gibi, içeride ne oluyorsa, dışarıda bir karşılığı ve dışarıda ne isteniyor, ne planlanıyorsa, içeride bir sonucu var.
Şimdi salı günü ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan gelen manidar "uyarı"yı konuşuyoruz.
Tam İstanbul'da oylar yeniden sayılmaya başlanmışken ABD'den gelen açıklamanın niteliğini net biçimde ortaya koyan FETÖ'cü bir alçak oldu. Attığı tweette şöyle diyordu: "ABD , Ankara'ya seçim sonuçlarını kabul edin" diye çağrı yaptı."
Ve noldu?
Hemen ardından CHP itirazı ve İl Seçim Kurulu'ndan yeniden sayımın durdurulması kararı geldi. *** Seçimin hemen öncesinde yabancı haber ajanslarının seçtikleri başlıklar çok şey anlatıyordu.
"Türkler bu kez şehirleri geri almak için sandığa gidiyor" diyenleri mi ararsınız, AK Parti'nin olumsuz seçim sonuçlarına aslında hazır olduğunu anlatanları mı ararsınız...
Hepsi ne kadar da emindi!
Seçimden sonra da Batı medyasındaki "Türkler, Erdoğan'a deprem yaşattı" türünden cümleler dikkat çekiciydi.
O halde söyler misiniz bana...
Bu cümlelerde geçen "Türkler" kelimesiyle kimler kastediliyor?
Ülke genelinde AK Parti'ye oy veren seçmen çoğunluğu Batı'nın gözünde bu sınıflandırmaya girmiyor mu?
Bana "Bu medya dilidir, normaldir" falan demeyin.
O eskidendi.
Şimdi hiçbir şey "normal" değil.
Batı'nın Türkiye'ye dair zihin haritası muhalefetin blok siyasetiyle çakışıyor.
Yol, yöntem, gaz...
Hepsi Batı'dan geliyor.
İçimizde bir "dışarısı" var...
En azından bunu anlayalım artık.