Duygularınızın ve düşüncelerinizin özetini bazen bir şiirde bulup mutlu olursunuz...
Mesela Can Yücel'in "Herşey Sende Gizli"sinde böyle dizeler vardır.
"Her şey sende gizli
Yer seni çektiği kadar ağırsın
Kanatların çırpındığı kadar hafif
Kalbinin attığı kadar canlısın
Gözlerinin uzağı gördüğü kadar canlısın
Sevdiklerin kadar iyisin
Nefret ettiklerin kadar kötü..
Ne renk olursa olsun kaşın gözün
Karşındakinin gördüğündür rengin..."
Bazen de bilge insanların söylemlerinde çıkar kendi düşünceleriniz karşınıza.
Dün Yeni Şafak'ta Mehmet Gündem'in Nilüfer Göle'yle ve haberx. com'da Hülya Okur'un Gülay Göktürk'le yaptıkları söyleşileri okurken, bu duruma yine tanık oldum.
Önce Nilüfer Göle'den özetleyerek bazı cümleleri aktarayım:
-Eskiden (Avrupalılar) Türkiye'ye, hayır dersek şeriata mı gider, darbeye mi gider diye bakarlardı.
Türkiye ikisine de gitmiyor. Avrupa'nın da "ders veren" konumu zayıflıyor... Türkiye'deki süreç hem çok karmaşık hem de tam olarak rayına oturmuş değil. Daha geçen yaz iktidar partisi kapatılabiliyordu, darbe yapılabiliyordu... Tam oldu derken bambaşka bir makasa geçebiliyor.

CHP tutucudur
-Türkiye aday ülke olarak Avrupa'nın kimliğini sorguladı... Sınırlar tartışılıyor; medeniyet sınırları nerede başlayacak, farklılık nedir, biz Türkiye'yi alırsak hâlâ Avrupalı olur muyuz, Türkiye'ye evet demek tarihi belleğimize inkâr mı olur, Viyana kuşatmasını unutacak mıyız... Türkiye Avrupa için bir test oldu.
-Çok yol aldık, yeni sorunlar karşımıza çıkıyor ama çok önemli bir bilinç kazandık... Bakın darbenin bile dili değişti, yargı darbesi diyoruz...
-CHP durağan. Muhafazakârlık asla bu kadar durağan olamaz. Muhafazakârlık kelimesine kötü anlam yüklememek lazım, CHP için tutucu denebilir.
-Kemalizm, 60 darbesiyle birlikte, ilericilik ve askerî söylemin birleşiminden oluşuyor. Kemalizm, geleneklerden koptu, ara kurumları yok etti ve toplumun etiyle kemiğini ayırdı. Kemalizm değil ama Atatürkçülük çıtayı yükselten bir ortak değer olabilir toplum için.
-Muhafazakâr kesim, bugün dünyaya daha açıkken, Kemalistler sınırları yükseltiyorlar. Gelenekçi imam kazandı, ilerici öğretmen kaybetti gibi bir zıtlık yok.
İmamın kızı öğretmen olmak istiyor; ama başörtüsüyle, mesele de bundan çıkıyor... "Mahremiyeti olmayan modernite olamaz" gerçeğini anlamamız lazım. Her dine yönelen gerici olmadığı gibi her Atatürkçü de Kemalist değil. Atatürkçülük toplumsallaşıyor. Dilerim bu toplumsallaşma daha çok sivilleşmeyi getirir.

Gülay Göktürk'ten...
Aşağıdaki cümleler de Hülya Okur'un haberx.com için Gülay Göktürk'le yaptığı söyleşiden alıntılardır:
- Ben kendimi liberal olarak görüyorum ama bir liberal ideoloji var o ne derse onu uygularım şeklinde değil her zaman sorgulayıcılığımı devam ettirmeye çalışıyorum. Herhangi bir konuda bir şeye cevap ararken önce acaba liberalizm bu konuda ne der diye bakmak yerine ben acaba nasıl düşünüyorum, acaba bunun doğrusu nedir diye kendi kafamla düşünüyorum Yani kendimi serbest liberal ilan ediyorum. Herhangi bir örgütlü yapı içinde olmayı reddeden serbest bir liberal diyebilirsiniz.
-Ne zaman ki Ergenekon soruşturması Fırat'ın ötesine doğru akmaya başladı, bu kuyular kazılmaya başlandı, kemikler çıkmaya başlandı, DTP'nin bunu büyük bir olay yapması lazımdı. Mesela faili meçhul aileleri, yakınlarını toplaması lazımdı, gösteriler yapması lazımdı faili meçhul cinayetlerin açığa çıkmasının devam etmesi için, bunu hayat-mebat meselesi yapması lazımdı, ben DTP'den çok ciddi bir hareket, heyecan görmedim. Abdullah Öcalan'ın saçı izinsiz kesildi mi kesilmedi mi, hücresinde mektubu verildi mi verilmedi mi noktasına Fırat'ın ötesindeki Ergenekon'un açığa çıkma sürecine sarf ettiği dikkatten daha fazla dikkat sarf ediyor.

Şiirin devamı
Evet... Yukarıda aktardığım cümleler benim de düşüncelerimi yansıtıyor.
Yazıyı Can Yücel'in şiirinin devamı ile noktalayayım:
"Ne kadar yaşarsan yaşa, sevdiğin kadar ömrün..
Gülebildiğin kadar mutlusun,
Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin
Sakın bitti sanma her şeyi,
Sevdiğin kadar sevileceksin
Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer
Ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın"