Kadın haklarını ve kadınlara karşı suçları ele alan Ceza Kanunu reformu, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde.
Bu kanundaki maddeler yasalaştığı zaman dilerim tanık olduğumuz sapıkça sahneler yok olur. Ancak bu iş galiba kolay değil.
Çünkü günlük hayatta işlenen gerçek suçlardan ziyade kamuoyunun gündemine gelen çarpık ilişkiler toplumu daha çok meşgul ediyor.
Altı çocuğuyla dört erkek değiştiren kadınlar, en yakınlarına tecavüz eden erkekler sanki günlük hayatın parçalarıymış gibi ülkenin gündeminden inmiyor.
Kadın hakları, kadına yönelik şiddet ve kadın istihdamı konusunda dev adımlar atıldı.
Bunlar çok önemli ama bugün için yeterli olduğunu söyleyemeyiz.
Umarım Ceza Kanunu'nda yapılan yeni düzenlemeler bu olumsuz görüntüleri unutturur.

STRATEJİK YALANLAR
Bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan "stratejik yalanlar" konusunda uluslararası bir toplantıya mesaj gönderdi
Bu stratejik yalanlar da toplumların ciddi belası.
Bazen bu yalanlarla milletler birbirlerine düşman ediliyor, bazen de barış içinde yaşayan milletler birdenbire bölünüp kendi aralarında kavgaya başlıyorlar.
Sanırım bu konuda da yeni kanunlar gerekecek.
Aslında yaşadığımız dünya yalanlar üstüne kurulu.

YENİ BİR DÜNYA
Dün bir konferansta dinledim, bir Afrikalı görevli, Fransız topluluğuna hitap ederek "Sizin paranız niye kıymetli de bizim paramız kıymetsiz?" diye soruyordu.
Meğer eski Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac, bir konuşmasında, "Afrika'nın zenginlikleri olmasa Fransa yoksul bir üçüncü dünya ülkesi olur" derken ne kadar haklıymış.
İşin gerçeği bu.
Türkiye'nin bütün kaderini dolara bağlamanın ne kadar yanlış olduğu da buna benziyor.
Yeni bir dünya ve yeni yasalar gerekiyor.