2014'te Ukrayna'nın bölünmesiyle sonuçlanan krizin mimarı olan ABD bu sefer 26 Mart'ta Donbass'ta Rusya yanlısı milislerin dört Ukrayna askerini öldürmesinden ikinci bir kriz daha çıkarma peşinde. Şunu baştan söylemek gerekir ki kılavuzu ABD olan ülkeler hep kaybediyor. Nitekim ABD yüzünden Türkiye karşıtı politikalar izleyen Almanya ve Fransa gibi ülkeler Libya, Doğu Akdeniz, Suriye, Irak ve Kafkasya'da ağır darbeler aldı. ABD adına Rusya'ya kafa tutan Gürcistan ve Ukrayna da ağır bedeller ödedi. 2008'deki savaşta Gürcistan Abhazya ve Osetya'yı yitirirken Ukrayna da 2014'te Kırım ve Donbass'ı kaybetti.
4 Mart'ta Geçici Ulusal Güvenlik Strateji Belgesi'ni yayımlayan ABD Başkanı Joe Biden hedeflerini şöyle formüle etmişti... "Küresel güç dengelerindeki değişim yeni tehditler yaratıyor. Çin giderek agresifleşirken Rusya da küresel düzeni bozmak için etkinliğini artırıyor. Buna fırsat vermeyeceğiz..." Peki buna nasıl izin vermeyecek? ABD, Çin ve Rusya'ya karşı sahaya mı inecek? Elbette hayır. Her zaman yaptığı gibi maşalarını devreye sokacak.
Fakat ABD'nin bu şekilde başarılı olması çok zor. Zira Biden bile ABD'nin Çin'den teknolojik olarak geride kaldığını kabul ediyor. 25 Mart'taki basın toplantısında bu gerçeği Biden şöyle dile getirmişti: "Biz Çin ile çatışmaya bakmıyoruz. Fakat aramızda sert bir rekabet de kaçınılmaz olacaktır. Çin'in amacı dünyanın lider ülkesi olmak. Bu hedefini eleştirmiyorum. Sadece bunun benim dönemimde olmayacağını ve buna seyirci kalmayacağımı söylüyorum. Müttefiklerimizin Çin ile karmaşık ilişkileri var. Pekin'in istismar ettiği teknoloji ve altyapıdaki açıkları kapatacağız. Bilim ve teknolojiye bütçemizden ayrılan pay yüzde 2'den 0,7'ye düşmüş durumda. Ültimatomlara değil inovasyona ağırlık vereceğiz. Bunu yaparsak üstün geliriz..."

***

İtiraf gayet net. ABD sahip olduğu dezavantajların farkında. Bu yüzden Biden, Bush dönemindeki gibi üstten konuşmuyor. Dünyaya 'Biz ve onlar' diye bir dayatmada bulunamıyor. Bunun yerine sinsi bir sabotaj stratejisi izliyor. Ukrayna krizi bunun açık göstergesi. Açıktan Çin'i hedef alamayan ABD, bu kriz yoluyla AB ve Türkiye üzerinden Çin'e her tür teknolojik desteği veren Rusya'yı hedefe koyuyor.
Böylece hem AB'nin Rusya, Çin ve Türkiye ile ilişkilerini bozmak hem de Türkiye, Çin ve Rusya arasındaki modern İpek Yolu benzeri ortak projeleri yok etmek istiyor. Bu kriz ile Türkiye'yi Karadeniz tuzağı üzerinden; AB'yi de NATO kumpası yoluyla Rusya ile karşı karşıya getirme planı da var. Eğer bir savaş çıkarsa Almanya ve Rusya arasındaki Kuzey Akım-2 hattı da zarar görecek.
AB, Rusya, Çin ve Türkiye gibi dört ayrı aktörü ve stratejik ilişkilerini hedef alan ABD'nin başarı şansı hayli düşük.
Bu nedenle Ukrayna krizi 'kusurlu bir kaos projesi' niteliğinde. Zira bu tuzağa şimdilik ne AB ne Türkiye ne Çin ne de Rusya kanmış durumda. Oyunu herkes görüyor. Sadece Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy bu senaryoda rol almayı kabul etti. Birilerinin Zelenskiy'e bunun bir komedi oyunu olmadığını söylemesi lazım. Çünkü perdeler indiğinde kaybeden yine Ukrayna olacak.