Başlıktaki ismi belki de çoğunuz, medyada popüler magazin dünyasının, önemli, çok etkin bir figürü olarak bilirsiniz. Öyledir de zaten. Aktüel gazetecilikte, magazin dünyasında, 'duayen' olarak nitelenecek, usta gazeteciler arasındadır Düdek... Mesleğinde hep üretici olmuş, zirveye tırmanmış, dürüst bir isim. Gazetecilikte, televizyonculukta; magazinin, şöhretler fırtınasının sürekli estiği, herkesin birbiriyle acımasız rekabet içinde yaşadığı, çok zorlukların olduğu kaygan bir zeminde, yıllarca zirvedeki yerini korumuş, korumayı başarmış bir isim.
Şenay Düdek'in, yıllar önce İzmir'de ünlü Demokrat İzmir gazetesinde başlayan meslek serüveni, şimdilerde İzmir-İstanbul arasında sürüyor. Düdek, televizyonculuğunun en yoğun noktasında, zirvedeyken; bir mola verdi iki buçuk sene önce. İzmir'i kendisine merkez seçti.

SOLUKLANIRKEN ÇALIŞTI
İşte soluklandığı bu dönemde, İzmir'de de boş durmadı. Yoğun günlerinde kaleme aldığı üç kitaptan sonra, bu kez "İki Sevda Arasında" adlı bir roman yazdı. Gerçek hayat hikayelerinden yola çıktığı kitap, masamın üzerinde okunmak üzere beni bekliyor. Alfa'dan yayınlanan, 13. baskısını yaparak, en çok satan kitaplar arasına giren bu başarı öyküsü kadar, sevgili Şenay Düdek'in insanlığı ilgilendirdi beni. Sevgili Düdek, aylar önce İzmir Menemen'de bir kütüphane kurmuştu kendi adına.
Hep sessiz sedasız yaptığı çeşitli yardım girişimlerini, okuttuğu çocukları duyarım yıllardır. İzmir Alsancak Devlet Hastanesi'nde anne ve babası adına üç yataklı koğuş yaptıran, kanserli çocuklar için KİTVAK'a oda bağışlayan, Adana ve Konya'da iki kadın sığınma evini yenileyen Düdek; bu kez 20 günde çok satanlar arasına giren romanının geliriyle, İzmir Karabağlar'da Milli Eğitim Müdürlüğü'nün kullanımına sunulmak üzere bir ana okulu yaptıracakmış. Ne diyelim... Alkışlayalım bu meslektaşımızı...