Sözcü ve refikleri hergün insafsızca TSK'ya vuruyor...
Kışkırtıyor, Hırpalıyor…
Ergenekon ve Balyoz'dan yatanlar da Genelkurmay Başkanı'na mektup yazıyor, 'cenazemize gelmeyin' diyerek taciz ediyor…
Deniz Kuvvetleri'nin üst kademesi 'milletvekili' garantisi aldıkları için emekliye ayrılıyor.
Ama görünürde millete 'küstürüldük' algısı yaratıyorlar.

Darbeci medya TSK'yı böyle ameliyat ediyor.
Adamlar zevkten dört köşe.
Sanki İsrail medyası...
Hainlikte sınır tanımıyorlar.
Üstelik çok da vicdansızlar.
'Selam vererek öldü' gibi başlıklarla doğal 'ölümü' bile istismar etmekten geri kalmıyorlar.

Emin abi de, Balyozcu Özden Örnek ile Genelkurmay Başkanı Necdet Özel'in mektuplarını yayınladı.
Darbeden 20 yıl yemiş, Özden Örnek'in Yargıtay'a hakaret içeren mektubunu güzelce cilalamış, Genelkurmay Başkanı Özel'in açıklamasını ise 'Necdet Bey'in selamı var' başlığıyla vererek dalgasını geçmiş.
Postalcı Emin abi bunu hep yapar.
TSK'ya kankası Bekir Çoşkun ile dönüşümlü olarak dövüp dururlar…

Onları ancak "Kodu mu oturtan paşa" keser çünkü.
Necdet Özel gibi adam gibi adamlar değil.
Türk Silahlı Kuvvetleri'ne düşmandan daha çok onlar zarar veriyor inanın.
Bekledikleri olmayınca, yani 'asker' darbe yapmayınca TSK'ya kin ve nefret kusuyorlar…
İtibarsızlaştırmak için ellerinden geleni yapıyorlar.

Genelkurmay Başkanı Necdet Özel'in dediği gibi malum odaklar yıkıcı ve mesnetsiz eleştiri, tahrik ve saldırıların dozajını iyice artırdı.
Türk Silahlı Kuvvetleri'ni hasım bellediler…
Balyoz davası kararında tahliye edilen tutukluların çoğunun Kara Kuvvetleri'nden olması 'torpilmiş' gibi özellikle gösterildi.

Yani TSK'ya nifak sokma ve huzur bozmaya yönelik girişimler arttı.
İstifacı Denizci subaylara alkış tuttular.
Hatta istifaları teşvik ettiler.
Sonra da 'Deniz kuvvetleri' bitti diye yaygaraya başladılar…
'Ege Denizi'nde çıkarlarımızı koruyacak deniz gücümüz kalmadı' gibisinden.

Kısacası Sözcü ve refikleri tozu dumana katmış gidiyor…
Bir yandan TSK'ya diğer yandan hükümete çakmaya devam ediyor…
Hükümete vurmak için bile bile asparagas, yani yalan haber yapıyorlar…
Tıpkı Sözcü'nün önceki gün yaptığı gibi…
Şu manşete bakın.
"Bu havuza mayo ile girmek yasak" Hem de Terzi Fikri'nin memleketi Fatsa'da…
Haberi okuyunca 'Bunda bir puştluk var' dedim.
Yanılmadım.

Meğer havuza içini gösteren donla girmek yasakmış…
AMK'nın Sözcü'sü 'donu' mayo yapmış.
Fatsa Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan: 'Don hariç kim nasıl isterse havuza girer' demiş ama Sözcü yine de üç maymunu oynamış.
Dedik ya onların işi çamur atmak.