AYLAR önce "bir olayı" yazmıştık.
Avrupa'dan bir profesör (Dr. David Gaunt) Osmanlı arşivlerinden yararlanmak istemişti.
Bunun için araya, "ülkesinin parlamento başkanını bile" koymuştu.
"Konuyu" köşemize taşımış, Başbakanlıkla konuşmuştuk.
"Arşivimiz açık" diye Prof. Gaunt'a "açık duyuru" yapmıştık.
Profesör de bize "teşekkür yazısı" yazmıştı.

***
Şimdi Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürü Yusuf Sarınay'dan bir mektup aldık.
Mektubun "bize teşekkür edilen bölümlerini" geçiyoruz.
Prof. David Gaunt gelmiş, arşivimizde çalışmış, "Güneydoğu Anadolu Hıristiyan-Müslüman İlişkileri" konusunu araştırmış, 72 belgenin fotokopisini almış.
Genel Müdür Doç. Dr. Yusuf Sarınay "bizim aracılığımızla" dünyaya sesleniyor:
- Osmanlı arşivini açtık... Her şeyimiz şeffaf... Başvuran yerli, yabancı araştırmacılara aynı gün izin verilmesi sağlanıyor... Belge istekleri 23 saat içinde karşılanıyor.
Prof. Dr. David Gaunt "ayrılırken" şöyle demiş:
- Osmanlı arşivlerinin açık olduğunu kendi gözlerimle gördüm, bunu her yerde anlatacağım.

***
"Biz Türkler, Ermeniler'i astık, kestik" diyenlerden "gelip, arşivde araştırma yapan" şu ana kadar yok. Duyuruyoruz "Osmanlı arşivleri açık." Hem de TSE-ISO-EN 9000 belgesi almaya hak kazanacak kadar düzgün ve şeffaf.