"Hikâye" Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'ten...
Dönem Demirel'in Başbakanlık veya Cumhurbaşkanlığı dönemi.
"İstanbul'dan bir grup" gelmiş.
Ziyarete.
Hepsi de "büyük işadamı."
Ve "Karadenizli."
"Efendim" demişler:
- Karadeniz sürekli göç veriyor... Özellikle de İstanbul'a... Karadeniz'de nüfus azalıyor... Aman bir çare.
***
Demirel "heyettekilere" sormuş:
- Siz nerelisiniz?
- Tonyalı.
- Ya siz?
- Çayelili.
- Siz?
- Oflu.
"Sorgulama" bitince de demiş ki:
- Eğer Of'ta, Fatsa'da, Arhavi'de kalmaya devam etseydiniz, eğer İstanbul'a göç etmeseydiniz, şimdi böyle büyük işadamı olabilir miydiniz?
***
Sonra da hepsine birer "fatura" çıkarmış:
- Sizden rica ediyorum, doğduğunuz yere bir okul... Siz, bir hastane... Siz, bir kültür merkezi... Siz, bir öğrenci yurdu.
***
Milli Eğitim Bakanı'ndan "bu olayı" perşembe günü dinledik.
Cumartesi günü İstanbul'da "Rizeliler gecesi" vardı.
Pazar günü de Ankara'da.
Başbakan Erdoğan "2 geceye de" katıldı.
TBMM Başkanı da.
İkisi de "Rize kökenli... İkisi de kökünden kopmadı."
***
Dün Köksal Toptan'a sorduk:
- Başbakan Rizeli zenginlere fatura kesti mi?
TBMM Başkanı güldü:
- Fatura önceden kesilmişti.
***
Başbakan "30 zengine birden" fatura kesmiş.
Toplam "35 milyon dolarlık" bir fatura.
- Mehmet Cengiz, sen Rizespor'a tesis yapacaksın... 5 yıldızlı otel gibi olacak.
- Yardımcı ailesi... Tıp Fakültesi'ne hastane...
- Kıran ailesi... Meslek Yüksek Okulu...
- Falanca aile, stadyum... Filanca aile lise.
***
Şimdi "şu soru" sorulabilir:
Başbakan'ın yaptığı doğru mu?
"Doğrusunu yanlışını" bilmeyiz.
Ama bildiğimiz 2 şey var:
1. Veren şikâyetçi değil.
2. Alan ise sevinçli... İnanmayan gitsin, Rizeliye sorsun.