Bir gün "Noterler Birliği İlköğretim Okulu"nda, bir gün "Gökkuşağı İlköğretim Okulu" nda...
Bir gün Etimesgut "Nasrettin Hoca İlköğretim Okulu" nda...
Bir gün "bir meslek lisesinde."
***
Bir gün "öğretmenlerle" konuşuyor.
Bir gün "bulabildiği velilerle."
Bir gün "öğrencilerle."
***
Saime Toptan'dan bahsediyoruz.
TBMM Başkanı Köksal Toptan'ın eşinden.
Ama Köksal bey Meclis'teyken de, Meclis dışındayken de, iktidardayken de muhalefetteyken de, bakanken de, avukatken de Saime hanım "engellilerin annesiydi."
Hala "annesi."
***
Saime Toptan senelerce engellilerin "eğitimi için" uğraştı durdu.
"Meslek öğrenmeleri için" çalıştı.
Şimdi de...
Kendini "eğitimde kaynaşmaya" verdi.
***
Bazen öğrenci velisi "huysuzluk" ediyor:
- Benim çocuğumun sınıfında engelli öğrenci olmasın.
Bazen de öğretmen:
- Bu engelli öğrenciyi benim sınıfımdan alın.
***
Saime Toptan:
- Engelsiz ile engellinin aynı sınıfta kaynaşması lazım.
- Bazı öğretmenler engelliye ilave zaman ayırmak istemiyorlar... Bu çok yanlış.
- Engelli, engelsize bakarak kendini geliştiriyor.
- Engelsiz, engellinin başarısını görerek, daha fazla çalışmaya başlıyor.
***
Saime Toptan'ın "eğitimde kaynaşma... Engelli öğrenci ile diğerlerini kaynaştırma" çalışmaları, Milli Eğitim'in dikkatini çekmiş.
Ankara Milli Eğitim Müdürlüğü, bu çalışmayı "Ankara genelinde uygulanacak bir proje" haline getirme kararını almış.
***
Bizce, sadece "Ankara genelinde" değil...
"Türkiye genelinde" uygulanmalı.
Bugüne kadar "devlet politikası" olarak hep "engellilerin eğitimiyle" uğraştık.
Oysa engelliler konusunda "engelsizlerin de eğitilmesi" gerekiyor.
"Öğretmenlerin" de.
"Ailelerin" de.
***
Yıllardır çalışmalarını yakından izlediğimiz Saime Toptan'ı alkışlamak gerek.