Bugün İzmir için anlamlı bir adım atılıyor. İzmir Milletvekili, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın, 'en çılgın projem' diye nitelediği Konak Tüneli için, ilk kazma bugün vurulacak.
Samimi vurgulamak gerekirse, İzmir'in gelişimini yıllardır yakından izleyen bir gazeteci olarak, bu projenin bana da 'çılgınca' geldiğini itiraf etmeliyim.
Çünkü böylesi bir örnek, İzmir için ilk sayılır.
Hem uzunluğu hem teknik anlamda koşulları gerçekten çok zorlayan bir zemine sahip güzergahta bulunması nedeniyle, zaten proje kendisini baştan 'çılgın' kılıyor.
Projede, Konak Köprülü Kavşağı, tam 1.5 kilometresi 'tünelli geçiş', '2.7 kilometresi bağlantı yolu' olmak üzere, iki adet köprü ile eski İzmir-Aydın Yolu'nda yer alan Yeşildere Caddesi'ne bağlanıyor. Ayrıca "2x2" şeritli bölünmüş yolun şekillendirildiği güzergahta, tünel yapımı da 'çift tüp' olarak planlanıyor. En çok üç yıl sürecek işin sonucu, Konak trafiği, Adnan Menderes Havaalanı, Otogar, Buca ve Gaziemir'e ulaşımda, çok daha rahatlayacak.

***
Kesenin ağzı da iyice açılmış; tahmini yapım bedeli 130.000.000 TL olarak planlanan proje, İzmir kent geçişini, alternatifli bir şekilde hızlandırırken, Mustafa Kemal Sahil Bulvarı ile Yeşildere Caddesi arasında bağlantı sağlanmış olacak.
Bu güzergahta, genel olarak İzmir çevre yolunu da, sahil ile birleştiren bir kolaylık doğacak.
Hakkını vermek gerekirse, İzmir için yapılan ayakta alkışlanacak bir hizmet.
Bir yanıyla da İzmir'in sürekli gelişen, dinamik, canlı, geleceğe dönük yüzüne uygun, trafikte gündelik hayatı rahatlatan, İzmir'e katkı getiren, ciddi bir kentsel yenilenme örneği.
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, İzmir'e verdiği sözleri yerine getirmek için, sürekli yeni çaba içinde. Bu arada bu önemli projeyle ilgili, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nden, özellikle 'kendi bazı tasarıları' nedeniyle, 'engel' üretilebileceğine dair, bazı fısıltılar, yorumlar var.
İzmir'e hizmet getiren, bu önemli adımla ilgili, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin hiçbir engel üreteceğine, üretmeye çalışacağına, inanmıyorum.
Çünkü Başkan Aziz Kocaoğlu da, İzmir'e hizmetin değerini, her söyleminde vurguluyor. Sadece bu projeyle ilgili, ortada bir entegrasyon, büyükşehir işleriyle ilgili bir bütünleştirme sorunu varsa, bu kolaylıkla çözülebilir. Ayrıca Aziz Bey, Ulaştırma Bakanlığı ile birlikte yürüttüğü güzel işlerde, tam bir 'hizmet koalisyonu' oluşturmayı başarmıştı.
***
Bugün İzmir'e sarıp sarmalayan İZBAN örneği, bu güzelliğin ürünü.
Şimdi İzmir'e rahatlık getirecek böylesi önemli bir işle ilgili, neden engel üretilsin ki?
Bu yaklaşımım, İzmir'deki odaları da kapsıyor. Odaların da, bu projeyi durdurmak için hukuki arayışlar içinde olduğu söylemi, dilerim doğru değildir. Ya da varsa itirazlarını, yapılan işin baştan önlenmesi mantığı ile geliştirmeleri değil; samimi olarak çözüme, uzlaşmaya, projenin revizyonuna yönelik ortaya koymaları gerekir. Ayrıca özellikle böylesi projeler boyutunda, 'ortak aklı' örgütlemek önemli. 'Siyaset' ile 'hizmeti', kamusal çıkar noktasında birbirinden sahici şekilde ayırmayı başarmak gerekiyor. İzmir için yapılacak en güzel iş, alkışlanacak en iyi siyaset, şu anda hizmettir. Bu sürece, tüm anlamlarıyla, olumluluk boyutunda yaklaşırken, tam aksine kamunun bütün alanlarında, yerelde İzmir Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerinin ürettikleri de dahil olmak üzere; yapılan her güzel işi, bir 'İzmirlilik aidiyeti' içinde teşvik etmek, alkışlamak, yenilerine kışkırtmak için ortak söylem geliştirmek; aklın ışığında, İzmir'i seven herkesin, tüm yurttaşların görevi.