Bilmem farkında mısınız? RTÜK'ün reklam kuşakları için yaptığı yasal düzenleme yine kıyısından köşesinden delinmeye başlandı. İnanmazsanız elinize bir kronometre alıp, bu akşam ekran karşısında kuşakların uzunluklarını ve hangi sıklıkla yayınlandığını siz de tespit edin. Sözüm bir-iki kanala değil, RTÜK kurallarını kim çiğniyorsa, ona... Sözde, RTÜK'ün 2004 sonunda hazırladığı reklam yönetmeliğine göre bir programın her 20 dakikası için sadece 6 dakika reklam yayınlanabilecekti. Program öncesi reklam süresi ise 8 dakika ile sınırlandırılmıştı. Bu da 60 dakikalık bir dizide toplam reklam kuşağının 18 dakikayı geçmemesi demekti. Program 61 dakikaya çıkarsa, reklam kuşağı da en çok 26 dakikaya çıkabilecekti. Ayrıca kanalların "Bu Bir Reklamdır" ibaresiyle yayınladıkları kuşakların kaldırılması için de RTÜK uyarı yapmıştı. Peki ne oldu? Tısss!.. Bazı kanalların yöneticileri Ankara'ya gidip, RTÜK'ten esneklik için ricacı oldular. "Yaz döneminde zaten reklam gelirleri düşüyor, yapmayın" dediler. RTÜK göz yumdukça, ekran başındaki izleyici reklam bombardımanı altında inim inim inlemeye başladı. Kimi kanallar, RTÜK'ün kararına uyup, enayi yerine düşerken, kimileri yasa ihlaliyle keselerini doldurmaya devam ettiler. Çarşamba gecesi iki ayrı kanalda iki maç izledim. Her ikisinin de devre arasında tamamen reklam vardı. Yani nereden baksanız en az 13 dakikalık aralıksız reklam bombardımanı... Diziler, eğlence programları uzun reklam kuşaklarından geçilmiyor. İllallah yani!.. Tabii ki, televizyonların yaşaması için reklama, sponsorluk gelirlerine ihtiyaç var. Bunu görmezden gelecek halimiz yok. Ama bu işin bir endazesi yok mu? Ekran karşısındaki izleyiciyi, reklamın dart tahtası olarak görüp, ha bire ok yollamak da neyin nesi? Bu insanların da bir tahammül derecesi var. Yakından Kumanda'nın E-Mail kutusu, reklam kuşaklarının uzunluğundan ve sıklığından bunalan, isyan eden izleyicilerin mesajlarıyla dolup, taşıyor. Çözüm belli: Reklam tarifelerini yüksek tutacaksınız. Televizyon en etkin mecra. Kimse reklam vermemezlik edemez. 15 dakikalık reklamda elde edeceğiniz kârı, yüksek tarifeden 5 dakika içinde toplarsınız. Böylece ekran karşısındaki izleyiciyi bunaltmaz, reklamdan ve televizyondan soğutmazsınız. Belki farkında değilsiniz ama reklam reytingleri giderek düşüyor. Televizyon izleyicisini öyle hoyratça kullandınız ki, millet artık reklamın jeneriğini görür görmez ya başka kanala geçiyor ya da televizyonunu kapatıp, balkona hava almaya çıkıyor. İnsanları ekran başında tutmanın güçleştiği şu yaz aylarında, tarifeleri aşağıya çekip, ekranı reklamla doldurmak, ilk başta televizyon ve reklam sektörüne ihanettir. Hâlâ farkında değil misiniz?