TÜRKİYE'nin ilk belgesel kanalı İz TV'nin izleyicileri kimden söz ettiğimi biliyorlar. Hollandalı gazeteci, aşçı ve gezgin Wilco Van Herpen 6 yıldır Türkiye'de. Altın sarısı saçları, sempatik Türkçesi ile kanalın en fazla izlenen programlarından biri olan Wilco'nun Karavanı'nı hazırlıyor. Wilco, haftalardır dağ tepe Türkiye'yi dolaşıyor ve saklı cennetleri ortaya çıkartıyor. Wilco bu hafta da Çıldır Gölü'ndeydi. Üç buçuk tonluk karavanıyla, buz tutmuş gölün üzerinde bir gece geçirdi. Yerinde olmak ister miydim, yoksa istemez miydim karar veremedim. Gecenin bir vakti kendini karavanla birlikte gölün buz gibi sularında bulmak da vardı, sıcak şarap eşliğinde gölün büyülü şafağında yeni günü karşılamak da... Wilco deneyimli bir aşçı olarak, gittiği yörelerin mutfaklarını tanıtmayı da ihmal etmiyor. Hele son bölümde Çıldırlı kadınların hazırladığı kaz tandırına parmaklarıyla bir gömülüşü vardı ki... Wilco bunun karşılığında kendi elleriyle hazırladığı portakallı, baharatlı sıcak şarabı ikram etti ama bizim köylülerin yüz mimiklerinden bu ikramı sadece "ayıp olmasın" diye tattıkları açıkça anlaşılıyordu. İşin garip tarafı; bizler Manyas'ı, Sapanca'yı, Eğridir'i özenle (!) kurutmaya çalışırken, Hollanda'dan kalkıp gelen birinin bizlere Çıldır'ın güzelliklerini tanıtıyor olmasıydı...